Fibromiyalji sendromu nedir?
Fibromiyalji, vücudun farklı bölgelerindeki kaslar, bağlar ve tendonlar gibi yumuşak doku olarak tabir ettiğimiz bağ dokuları etkileyen, yaygın vücut ağrısı ve aşırı hassasiyete neden olan bir kronik ağrı sendromudur. Hastaların ağrıları ve hassasiyetleri genellikle 3 ay ve daha uzun süre devam eden, kronik, yaygın, gelip gidebilen ve gezici karakterdedir. Yanma, batma, keskin bir ağrı, dokunma duyarlılığı, karıncalanma ve kaşıntı şeklinde tarif edilen nöropatik ağrı hastalarda yaygın görülen bir semptomdur. Birçok hastada ayrıca yorgunluk, uyku bozuklukları, baş ağrısı ve depresyon, sıkıntı hissi ve anksiyete gibi duygudurum bozuklukları da görülebilir. Hastaların çoğu tatmin edici ve dinlendirici bir uyku uyuyamamaktan (fresh uyanamama) yakınır. Diğer görülebilen ek semptomlar arasında bağırsakta gaz şişkinlik ve hazımsızlık yapan irritabl bağırsak sendromu (IBS), migren, ağrılı adet, pelvik ağrı, konsantrasyon güçlüğü & hafıza sorunları & zihin bulanıklığı diye tabir edilen “fibrofog” durumu, kuru gözler ağız ve burun, deride hassasiyet, kaşıntı ve çene eklem problemleri (çene hareketlerinde ağrı, çene eklemi tıklamaları ve çene kilitlenmesi gibi) sayılabilir. Bazı hastalar yağın ağrı ve hassasiyetin yanı sıra sübjektif bir şişlik hissinden yakınırlar. Şişlik hissi vücudun farklı bölgelerinde hissedilebilir ve hissedilen bölgede gerçek bir şişlik olmamasına rağmen hissedilir. Tüm bu semptomlar, özellikle stres altındayken veya diğer fibromiyalji semptomları kötüleştiğinde daha kötü olabilir. Fibromiyalji semptomları bireyden bireye farklılık gösterebilir ve semptomlar genellikle diğer hastalıklarla ilişkilendirilebilir.
Fibromiyalji nasıl teşhis edilir?
Fibromiyalji sendromu teşhisi, klinik bir fizik muayene ve diğer potansiyel olası nedenlerin dışlanması yoluyla konulur. Fibromiyalji sendromunun tanısı, Amerikan Romatoloji Koleji (ACR) tarafından belirlenen kriterlerin kullanımını içerir. Bu kriterler, yaygın ağrı ve hassasiyet bölgelerin varlığı, semptomların süresi ve diğer semptomların dışlanması gibi faktörlere dayanır. Fibromiyalji semptomlarının güncel tanı kriterlerine göre teşhisi artık ağrı noktaların sayısı üzerine değil, hasanın belirtilerine ve semptomlarına dayalı kapsamlı bir klinik değerlendirme ile konulur. Bu değerlendirme, ağrı, yorfunluk, uykusuzluk, konsantrasyon zorluğu, ruh hali değişiklikleri gibi yaygın semptomların yanı sıra, diğe rnedenlerin dışlanması için de tıbbi testler içerebilir. Kan testleri ve görüntüleme gibi diğer tıbbi testler, diğer potansiyel hastalıkların dışlanabilmesi için hekiminiz tarafından istenebilir. Bununla birlikte, bazı hastalarda semptomların azaltılması için kullanılan ilaç tedavisine verilen yanıt tanının doğrulanmasına da yardımcı olabilir.
Fibromiyalji neden önemlidir?
Fibromiyaljinin önemi, hastalıkta görülen bu semptomların günlük aktivitelerini ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilmesidir. Bnedenle, fibromiyalji sendromuna sahip kişilerin alanında uzman hekimler tarafından yardım almaları, tedaviye başlamaları ve hekim takibinde olmaları önemlidir. Ancak, fibromiyalji tanısı zor olabilir, çünkü diğer hastalıkların semptomlarıyla sıklıkla benzerlik gösterebilir. Devam eden araştırmalara rağmen, fibromiyaljinin nedeni ve optimal tedavisinin hala net olmaması; bazı mevcut tedavi yöntemleri uyglanmasına rağmen ilaçların bazı hastalarda semptomları azaltabilmesi de hastalığı önemli kılan diğer unsurlardan biridir.
Fibromiyaljinin neden olur?
Fibromiyaljinin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Bir çok hasta yaşam boyu kronik ağrı öyküsü bildirmesine rağmen, çeşitli fiziksel veya duygusal faktörlerin (travma, yaralanma, enfeksiyon veya önemli bir psikolojik stres sonrası gibi) semptomların tetiklenmesinde rol oynayabileceği düşünülmektedir.
- Fibromiyaljide Genetiğin Etkisi
Genetik faktörlerin hastalığın oluşumunda önemli bir rol oynayabileceği düşünülmektedir. Çeşitli çalışmalar, fibromiyalji hastalarının aile üyelerinde de benzer semptomların daha sık görüldüğünü göstermiştir. Ayrıca, genetik faktörlerin ağrı algısı, beyin kimyası ve diğer fizyolojik süreçler üzerindeki etkileri nedeniyle de fibromiyalji gelişimde etkili olduğu düşünülmektedir. Ancak fibromiyalji genetiği hala tam olarak anlaşılamamıştır. Birden fazla genin etkisi olabileceği ve bu genlerin birçok faktörle etkileşimi girdiği düşünülmekte olup genetik yatkınlıkla ilgili çalışmalar devam etmektedir.
- Fibromiyalji ve Uyku Bozuklukları
Fibromiyalji ve Non-REM evre uylu bozuklukları arasında güçlü bir bağlantı olduğu düşünülmektedir. Non-REM evre uyku, uykunun derin evresidir ve vücudun dinlenmesi ve yenilenmesi için çok önemlidir. Fibromiyalji hastalarının çoğu, uykuda sürekli olarak Non-REM evresine giremeyen veya bu evrede kalitesiz bir uyku uyuyan kişilerdir. Stres, endişe, depresyon, ağrı, uykusuzluk, fiizksel aktivite eksikliği ve diğer faktörlerin Non-REM evre uyku bozukluklarının gelişiminde etkili olabileceği düşünülmektedir. Bu uyku bozukluğu, fibromiyaljinin semptomlarını daha da kötüleştirebilir.
- Fibromiyaljide serotonin etkisi
Araştırmalar fibromiyalji hastalarında serotonin metabolizması ilei lgili anormallikler olduğunu göstermiştir. Serotonin, merkezi sinir sisteminde bir nörotransmitter olarak işlev görür ve duygu durumunu, uyku düzenini ve ağrı algısını düzenler. Fibromiyalji hastalarında, serotonin düzeyleri düşük olabilir ve serotonin reseptörleri değişiklik gösterebilir. Bu da ağrı algısını arttırabilir ve uyku bozukluğuna neden olabilir. Bununla birlikte, fibromiyalji hastalarında serotonin metabolizması bozukluğunun kesin nedeni tam olarak anlaşılamamıştır. Bazı araştırmacılar, stres ve depresyon gibi psikolojik faktörlerin serotonin metabolizması üzerinde etkili olabileceğini öne sürmektedir. Ayrıca, firomiyalji hastalarında sindirim sorunları da yaygın olduğundan, sindirim sistemindeki serotonin üretimi ve metabolizması da bu sorunlara katkıda bulunabilir.
- Merkezi Duyarlılaşma”, Ağrı Algısında Artma
Fibromiyalji sendromunda beynin ağrı sinyallerini abartılı bir şekilde algıladığı sanılmaktadır. Fibromiyaljili kişilerde kaslar ve tendonlar çeşitli ağrılı uyaranlarla aşırı derecede tahriş olur. Bunun, “merkezi duyarlılaşma” adı verilen bir fenomen olan, artan bir ağrı algısından kaynaklandığı düşünülmektedir. Sonuç olarak vücut- omurilik ve beyin arasındaki komünikasyon iletişim biçiminde bir değişiklik meydana gelir; sinir hücreleri arasındaki ve beyindeki kimyasallar ve protein seviyeleri değişebilir. Araştırmacılar, tekrarlanan sinirsel uyarının fibromiyaljili insanların beyninin değişmesine neden olduğuna inanmaktadır. Bu değişiklik, beyindeki ağrıyı uyaran, ağrı eşiğini düşüren bazı kimyasalların (nörotransmitterler) seviyelerinde anormal bir artış içerir. Ek olarak, beyin, bir tür ağrı hafızası geliştiriyor ve daha hassas hale geliyor, bu da ağrıya aşırı tepki verilebileceği anlamına geliyor.
Son yıllarda fibromiyalji sendromu beyinde ağrı hissi hacminin çok yüksek olduğu anlamına gelen “Merkezi Ağrı Amplifikasyon Bozukluğu” (Central Sensitizastion Sydnrome) olarak adlandırılan şemsiyesinin altında adlandırılmaktadır. Merkezi Ağrı Amplifikasyon Bozukluğu (Sentral Sensitizasyon Sendromu) terimi, fibromiyalji yanı sırası irritabl barsak sendromu (huzursuz barsak), migren, temporomandibular çene eklemi bozuklukları, kronik pelvik ve mesane ağrısı, kronik yorgunluk sendromu gibi çeşitli kronik ağrı bozukluklarını içeren bir şemsiyedir. Bu bozukluk normalde ağrı sinyallerini kontrol eden merkezi sinir sistemini etkileyen bir süreçtir. Bu durumda, merkezi sinir sisteminin ağrıya aşırı tepki vermesine neden olur ve bu da ağrı hissini arttırabilir. Bu nedenle, hastanın ağrı algısı artar ve normalde ağrıya neden olmayacak uyarılara bile aşırı duyarlı hale gelirler, bu da kişide kronik ağrı hissi oluşmasına neden olur.
Bu terim, ağrı sinyallerinin merkezi sinir sistemi tarafından aşırı şekilde amplifiye edildiği ve işlendirği anlamına gelir. Bu nedenle, fibromiyaljisi olan hastaların ağrıları daha yoğun hissettikleri ve normal ağrı eşiklerinin üzerinde tepki verdikleri düşünülmektedir. Bu nedenle, tedavi stratejeileri ağrı yönetimine odaklanır ve genellikle merkezi sinir sitemi üzerinde etkili olan ilaçlar ve terapiler içerir.
Bazı insanlarda merkezi duyarlılığın nasıl ve neden geliştiğine dair genel olarak üzerinde anlaşmaya varılmış bir açıklama yoktur. En makul teori, genetik bir bileşen olduğunu öne sürüyor, bu da bazı insanların artan bir acı hissine sahip olmaya yatkın olduğu anlamına geliyor. Örneğin bir ebeveyni veya kardeşi fibromiyaljisi olan kişilerin kendilerinde geliştirme şansı daha yüksektir. Bazı durumlarda, enfeksiyon (örn. Lyme hastalığı veya viral hastalık), eklem iltihabı içeren hastalıklar (örn. romatoid artrit veya sistemik lupus eritematozus), fiziksel veya duygusal travma veya uyku bozuklukları dahil olmak üzere çeşitli stres faktörlerinin fibromiyalji gelişimini tetiklediği görülmektedir.
Fibromiyalji ve ilgili kronik ağrı bozuklukları olan kişilerde yapılan beyin görüntüleme çalışmaları, beyin işlevinde ve beynin farklı bölümleri arasındaki bağlantılarda değişiklikler olduğunu da göstermiştir. İleri araştırmalar devam ettikçe, fibromiyaljide kronik ağrıya yol açan faktörler daha iyi anlaşılacak ve umarız daha iyi tedavilerin geliştirilmesine olanak sağlayacaktır.
Fibromiyalji neden tedavi edilmeli?
Fibromiyalji, tedavi edilmediği takdirde, semptomlar giderek kötüleşebilir ve hastalığın ilerlemesi ile birlilte günlük aktiviteleri yapmak daha da zorlaşabilir. Bazı araştırmalar fibromiyalji gibi kronik ağrı sendromlarına sahip kişilerde hastanın ihmal edilerek tedavi edilmeyen kronik ağrısı beyinde ileride tedaviye dirençli bir ağrı hafızası oluşturabileceğini göstermektedir. Bu hafıza, beyindeki sinir yollarının tekrar tekrar uyarılması sonucu oluşur ve ağrı hissinin devam etmesine neden olabilir. Bu nedenle, fibromiyalji hastalarına erken tanı koyup bir an önce uygun tedavilerin erken dönemde başlatılması çok önemlidir.
Farklı Sağlık Sorunlarıyla da ilişkili
Ayrıca, fibromiyalji diğer sağlık sorunlarıyla da ilişkili olabilir. Örneğin, fibromiyalji hastaları aynı zamanda baş ağrısı, sindirim sorunları, anksiyete, depresyon ve uykusuzluk gibi diğer rahatsızlıklar da yaşayabilirler. Fibromiyaljinin tedavi edilmemesi, bu rahatsızlıkların daha da kötüleşmesine ve yaşam kalitesinin daha da düşmesine neden olabilir.
Tedavi edilmesi gereken bir diğer neden ise, fibromiyaljinin başka sağlık sorunları için bir risk faktörü olabilmesidir. Örneğin, fibromiyalji hastaları aynı zamanda migren, kalp hastalığı ve diyabet gibi hastalıklara yakalanma riski daha yüksektir. Fibromiyaljinin vücutta kronik bir inflamasyona neden olabileceği düşünülmektedir. Kronik inflamasyon durumu vücutta diğer sağlık sorunlarının gelişme riskini arttırabilir. Bu nedenle, fibromiyaljinin tedavisi hem hastalığın semptomlarını azaltmak hem de diğer sağlık sorunları için riski azaltmak için önemlidir. Ayrıca, fibromiyalji hastalarının genellikle fiziksel aktivite düzeyleri azalmış olabilir ve bu da diğer sağlık sorunlarının gelişme riskini arttırabilir. Fiziksel aktivite, kalp hastalığı, diyabet ve diğer hastalıkların önlenmesinde önemlidir. Bu nedenle, fibromiyalji hastalarının sağlıklarını izlemek ve diğer sağlık sorunlarının gelişmesini önlemek için düzenli doktor kontrollerine gitmeleri önemlidir. Bu şekilde, diğer sağlık sorunları erken teşhis edilebilir ve tedavi edilebilir.
Sonuç olarak fibromiyalji tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Tedavi edilmezse, semptomlar giderek kötüleşebilir ve hastalık diğer sağlık sorunları için de bir risk faktörü olabilir. Tedavi edilmesi, semptomların kontrol altına alınması ve yaşam kalitesinin arttırılması açısından önemlidir.
Fibromiyalji nasıl tedavi edilir?
Fibromiyalji için herhangi bir net kesin tedavi yoktur. Ancak, hastaların semptomları hem ilaçsız hem de ilaç temelli tedaviler ile kontrol altına alınıp tedavi edilebilir böylece yaşam kalitesi önemli ölçüde artırılabilir. Genelikle de birden fazla tedavi yöntemi ve de fizik tedavi doktoru, fizyoterapist, psikiyatrist/klinik psikolog ve diyetisyen içeren multidisipliner bir yaklaşım ile en iyi sonuçlara ulaşılır. Öncelikle tedavi planı her hastaya özgü olmalı ve alanında uzman bir fizik tedavi hekimi tarafından belirlenmeli ve yönetilmelidir. Bireysel tedavi, semptomların çeşidine, şiddetine ve bireysel ihtiyaçlara göre değişir.
Hastaya ilaç reçete edilirken hekimin ilaçların mekanizmasını hastaya detaylıca anlatması tedaviye uyumunu ve bağlılığını arttıracaktır.
İlaç tedavilerine ek olarak; fizik tedavi ajanları, egzersiz, uyku düzeni değişiklikleri, stres yönetimi, Bilişsel (Kognitif) Davranış Terapisi (BDT) ve Balneoterapi (su terapisi) gibi tedavi seçenekleri fibromiyalji semptomlarını yönetmede oldukça etkilidir. Ayrıca, yoga, meditasyon, akupunktur, ozon terapi, nöral terapi, müzik & dans terapisi, detoksifikasyon, damardan uygulanan antioksidan tedaviler, beslenme değişiklikleri gibi alternatif ve tamamlayıcı tedavi yöntemleri ve yaşam tarzı değişiklikleri de ağrı yönetimi için faydalı olabilir. Bununla birlikte fibromiyalji hastalarının beyinlerindeki kimyasal dengelerin de Non-REM evre uyku bozukluklarından etkilendiği düşünülmektedir. Bu nedenle, hastada mevcut eşlik eden uyku bozukluğu varsa bunun tedavisi, semptomları yönetmek için önemli bir bileşendir.