Oksidatif Stres nedir?
Oksidatif stres metabolik yan ürünlerin vücutta birtakım etkilere neden olduğu reaktif strestir. Oksidanların birikmesi ve antioksidanların azalması sonucu oluşan dengesizlik oksidatif strese yol açabilir. Oksidatif stres sabit ve belirli miktarlarda bulunduğunda enfeksiyonun hafifletilmesinde olduğu gibi vücutta çeşitli rollere sahiptir. Ancak yüksek seviyelerde seyreden reaktif ürünler toksik etkilere sahip olabilir, hücrelerde hasar bırakabilir. Özellikle DNA, protein ve lipidlerin oksidasyonu istenmeyen bir durumdur.
Liv Hospital Vadistanbul Psikiyatri Uzm. Dr. Refik Cihnioğlu Oksidatif stres, vücutta enerji üretimi sırasında oksijen ve nitrojenden türetilen reaktif maddelerdir. Bununla birlikte oksidan üretimi ve antioksidan mekanizmalarda hasar bırakabilen dengesizlik olarak açıklanabilir. Oksijen reaktif türleri (ROS) ve nitrojen reaktif türleri (RNS) hücre ve dokularda metabolik olaylarda üretilen serbest radikallerdir. Ancak çeşitli nedenlerle bu ürünlerin vücutta birikimi sonucunda toksisite oluşabilir, dokularda hasar meydana gelebilir. Metabolizmanın yan ürünü olan ROS ve RNS antioksidan savunma sistemi tarafından kontrol altında tutulabilir. Antioksidan sistem ile reaktif ürünlerin arasında dengesizlik oluştuğunda oksidatif stres kavramı ortaya çıkabilir.
Oksidatif Stres hangi hastalıklara neden olur?
Oksidatif stres çok yönlü olarak kardiyovasküler hastalıklar, akciğer ve böbrek hastalıkları, Alzheimer ve kanser gibi ciddi hastalıkların oluşmasına katkıda bulunabilir. Hastalıkların oluşmasında oksidatif stresin katkısı değişkenlik gösterebilir. Özellikle oksijen reaktif türlerinin dokularda birikmesi protein, lipid ve nükleik asit gibi hücresel yapılara zarar verebilir. Dolayısıyla bu durum DNA/RNA fonksiyonlarını, hücre bölünmesi ve programlı hücre ölümünü, bağışıklık sistemini doğrudan veya dolaylı olarak etkileyebilir.
Oksidatif Stres neden olur?
Oksidatif stres endojen (iç) ve ekzojen (dış) kaynaklardan üretilebilir. Vücut içinde serbest radikallerin oluşmasına yol açabilen olaylar şunlar olabilir:
- İnflamasyon,
- Bağışıklık hücrelerinin aktivasyonu,
- Enfeksiyon,
- İskemi,
- Aşırı egzersiz,
- Kanser,
- Yaşlanma,
- Zihinsel stres.
Oksijenin organik bileşikler ile reaksiyona girmesi veya iyonlaştırıcı radyasyona maruz kalması serbest radikal oluşumunu tetikleyebilir. Oksidatif stresin oluşmasına katkıda bulunabilen dış kaynaklar şunları içerebilir:
- Ağır metaller,
- Alkol ve tütün ürünleri,
- Radyasyon,
- Çevresel kirleticiler,
- Bazı ilaçlar,
- Yanlış pişirme teknikleri.
Bu etkenler vücuda girdiğinde parçalanarak metabolize edilir. Ancak daha sonrasında serbest radikaller halinde yan ürün olarak vücuda dağılabilir.
Oksidatif Stresin etkileri nelerdir?
Aşırı üretilen ROS ve RNS, esas olarak hücresel hasarlara yol açabilir, sinir hücrelerinin ölümüne neden olabilir ve organ işleyişlerini olumsuz etkileyebilir. Kas ve iskelet sistemi hastalıkları, sinir sistemi rahatsızlıkları, kanser, kalp ve damar hastalıkları, akciğer ve böbrek hastalıkları aşırı miktardaki reaktif ürünlerin oluşturduğu hastalıklar arasındadır. ROS ve RNS seviyelerini dengede tutan antioksidan sistemin bozulması sonucu hayati tehlike görülebilir.
Oksidatif Stres ve Kanser
Kanser endojen ve ekzojen faktörlerin tetikleyebildiği karmaşık bir durumdur. Serbest radikallerin neden olduğu oksidatif stres DNA ve hücrelere hasar bırakabildiğinden kanserin oluşmasını tetikleyebilir. Kanser hücrelerinin normal ve sağlıklı hücrelerdeki DNA ve protein yapılarını değiştirmesi sonucu kontrolsüz olarak çoğalması kanseri oluşturur. Bu nedenle kanser DNA anormallikleri ve oksidatif stresten tetiklenebilir.
Oksidatif Stres ve Kardiyovasküler Hastalıklar
Oksidatif stres esas olarak aterosklerozun oluşmasında etkili olabilir. Damarlarda inflamasyon sonucunda makrofaj (beyaz kan hücreleri) ROS üretimini tetikleyebilir. Üretilen ROS kanda bulunan LDL kolesterolün oksitlenmesine neden olabilir ve sonucunda lipid birikimine yol açabilir. Makrofaj ve lipid birikimi plak oluşturmaya başlar ve damar sertleşmesine sebebiyet verebilir. Damar sertleşmesinin tetikleyicisi olan oksidatif stres hipertansiyon, iskemi, konjestif kalp yetmezliği gibi hastalıkların gelişmesine katkıda bulunabilir.
Oksidatif Stres ve nörolojik hastalıklar
Serbest radikallerin oksidatif strese neden olarak nöron kayıplarına yol açtığı söylenebilir. Bu kapsamda Parkinson hastalığı, Alzheimer, Multipl Skleroz (MS), depresyon, amyotrofik lateral skleroz gibi nörolojik hastalıklar oksidatif stres ile ilişkili olabilir. Bunun yanı sıra demansın ilerlemesinde ve hafıza kaybı durumunda oksidatif stres etkinlik gösterebilir. Beyinde birikerek toksik etkilere sahip olan β -amiloid peptidi, serbest radikaller nedeniyle üretilebilir ve Alzheimer hastalığının gelişiminden sorumlu olabilir.
Oksidatif Stres ve Böbrek hastalıkları
Böbrekler oksidatif stres ve inflamasyondan etkilenebilir. Proteinüri, glomerüler nefrit ve tübül interstisyel nefrit, üremi ve böbrek yetmezliği oksidatif stresin tetiklediği hastalıklar arasında bulunabilir. Kronik olarak oksidatif stresin böbrek dokularına etki etmesi inflamasyon oluşumunu uyarabilir. Bu durumun ilerlemesi organ fonksiyonunun bozulması ile karakterize olan böbrek yetmezliği ile ilişkili olabilir. Böbrek hücrelerine toksik etki gösteren bazı ilaçlar (gentamisin, siklosporin, takrolimus vb.) oksidatif stresin artmasını destekleyebilir. Ek olarak ağır metaller (cıva, kadmiyum, kurşun vb.) nefropati ve kanserin oluşmasından sorumlu olabilir.
Oksidatif Stres belirtileri nelerdir?
Oksidatif stres az veya çok miktarda vücutta bulunan moleküllerdir. Reaktif ürünlerin aşırı birikmesi bazı bireylerde çeşitli rahatsızlıklar şeklinde kendini gösterebilir. Bununla birlikte bu durum her zaman fark edilmeyebilir. Oksidatif stres belirtileri olarak gösterilen sağlık sorunları şunları kapsayabilir:
- Damar sertleşmesi,
- Diyabet,
- Hipertansiyon,
- Obezite,
- Kalp hastalıkları,
- Parkinson ve Alzhemier hastalığı,
- Kanser.
Ek olarak oksidatif stresin yüksek seyretmesi yaşlanmayı hızlandırabilir ve ek hastalıkların oluşmasına zemin hazırlayabilir.
Oksidatif Stres testi nedir?
Yaygın olarak kullanılan kan testlerinde serbest radikallerin oluşturduğu oksidatif stres belirteçleri değerlendirilebilir. Hücrelerin oksidatif stresi oluşturması amacıyla hidrojen peroksit (H2O2) maruziyeti yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. H2O2 ve F+2 iyonlarının reaksiyonu sonucu reaktif radikaller üretilir ve bu radikaller oksidatif stresin ve oluşturduğu hasarın temel mekanizması olarak gösterilebilir. H2O2 oksidatif stresin tetiklenmesini sağlayarak vücutta üretiminin artmasına neden olabilir. Bu nedenle orantısız olarak artan oksidatif stres bu yöntem ile test edilebilir. Bu test oksidatif stres ppt testi olarak da adlandırılır.
Sık Sorulan Sorular
Hastalıkların gelişme sürecinde önemli rol oynayan ve sıklıkla gündeme gelen oksidatif stresin yararlı ve zararlı etkileri bulunabilir. Sanılanın aksine her zaman olumsuz etkilere neden olmayan oksidatif stresin antioksidanlar ile dengelenmesi gerekir. Birçok sağlık sorunundan sorumlu olabilen oksidatif stres ile ilgili en çok merak edilen soruları görmek için yazının devamını okuyabilirsiniz.
Oksidatif Stres ne demek?
Vücutta oksijen molekülünün kullanıldığı metabolik olaylarda ortaya çıkan serbest reaktif ürünler oksidatif stresi oluşturur. Az ve orta seviyelerde enfeksiyon ve yara iyileşmesinde yararlı etkilere sahip olan oksidatif stres, yüksek seviyelerde toksik etkiler gösterebilir.
Oksidatif Stres neden artar?
Oksidatif stres enfeksiyon, şiddetli egzersiz, yaşlanma, iskemi, kanser gibi durumlardan kaynaklanabilir. Ek olarak radyasyon, ağır metaller, bazı ilaçlar, alkol ve sigara, yanlış beslenme düzeni oksidatif stresin artmasına sebebiyet verebilir.
Oksidatif Stres nasıl azaltılır?
Oksidatif stresi azaltmak için beslenmenize renkli meyve ve sebzeleri ekleyerek antioksidan alımını artırabilir, sağlıklı yağlar tercih edebilirsiniz. Düzenli egzersiz yaparak vücuttaki oksidatif stresin azalmasına yardımcı olabilir, stresle başa çıkabilmek için meditasyon gibi rahatlama tekniklerini uygulayabilir ve sigara içmeyi bırakarak ve alkol tüketimini sınırlayarak sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyebilirsiniz. Ayrıca, düzenli doktor kontrolleri ve sağlık durumunuz hakkında bilgi sahibi olmak da oksidatif stresi azaltmada önemli bir adımdır.