Dikkat eksikliği ve Hiperaktivite bozukluğuna dikkat!
Klinik Psikolog Ayşe Topak ve Klinik Psikolog İrem Göncüoğlu özellikle çocukluk döneminde belirtileri ortaya çıkan DEHB ile ilgili bilgiler verdi:
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), yoğunluğu ve ortaya çıkışı kişiye göre değişen üç belirtinin bir arada görülmesi ile karakterize edilir:
- Dikkat eksikliği (dikkati sürdürememe, bir görevi tamamlayamama, sık unutkanlık…),
- Motor hiperaktivite (sürekli ajitasyon, yerinde duramama)
- Dürtüsellik (bekleme güçlüğü, başkalarının faaliyetlerini bölme eğilimi).
Çocuğa bağlı olarak, bir veya iki semptom baskın olabilir, ancak vakaların yaklaşık %20’sinde her üç semptom da ilişkilidir.
DEHB tanısı ancak şu belirtiler varsa konulabilir:
- Semptomlar çocukluk döneminde, 12 yaşından önce ortaya çıkarsa,
- Semptomlar 6 aydan fazla görüldüyse,
- Semptomlar okul öğrenimini, sosyal ilişkileri ve yaşam kalitesini etkilediyse ve çocuk için gerçek bir zorluk haline geldiyse.
DEHB NE KADAR YAYGINDIR?
DEHB’li çocuklar okul nüfusunun %3 ila 5’ini oluşturur ve çoğunlukla erkektir.
Bununla birlikte, belirtilerin daha az görünür olduğu kız çocuklarında DEHB hafife alınmaktadır. Kız çocukları daha az hiperaktiftir ve tespit edilmesi daha zor olan dikkat bozukluklarına sahip olma eğilimindedirler.
BIR ÇOCUK HAREKETLİ VEYA DIKKATSIZSE: DEHB VAR DİYEBİLİR MİYİZ?
Dikkatsizlik, hiperaktivite veya huzursuzluk, DEHB’ye ait olmaksızın, zor bir duruma tepki olarak çocuğun karakter özellikleri veya geçici semptomlar olabilmektedir.
Nitekim:
- Bir çocuk zaman zaman dikkatsizlik veya hiperaktivite gösterebilir (örneğin: bir doğum günü partisinin yaklaşmasıyla ilgili heyecan duyma veya açık havada oyun oynanan bir günün ardından büyük yorgunluk hali sonucu);
- Çocuk gelişimi boyunca, DEHB’den bağımsız olarak daha hareketli ve aktif dönemler yaşar (örneğin: 3 ila 5 yaş arasında, keşif dönemi onu daha hareketli hale getirebilir);
- Aile içi çatışmalar veya diğer stresli kişisel durumlar çocuğun okul çalışmalarına konsantre olmasını engelleyebilir ve onu daha sinirli yapabilir;
- İşitme veya görme sorunları DEHB ile karıştırılabilir.
Davranışın kaynağını daha iyi belirlemek için çocuğunuzu gözlemleyin ve kendinize aşağıdaki soruları sorun, örneğin:
- Sorunlar ara sıra mı yoksa uzun süreli mi?
- Çocuğum yeterince uyuyor mu?
- Okula gitmeden önce yeterince yemek yiyor mu?
- Okul zamanında, arkadaşlarıyla ve grup içinde tam olarak nasıl davranıyor?
- Çocuğum okulda ne gibi zorluklar yaşıyor?
Ancak dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik gibi belirtiler 6 aydan uzun sürdüğünde ve yaşam kalitesini etkilediğinde DEHB’den bahsedebiliriz. Alanında uzman bir çocuk ergen psikiyatristi gerekli testler ve muayene sonucu DEHB tanısı koyabilir.
DEHB NEDEN OLUR?
Hiperaktivitenin eşlik ettiği veya etmediği Dikkat Eksikliği Bozukluğunun nedeni/nedenleri henüz kesin olarak bilinmemektedir.
Araştırmalara göre:
- DEHB’in var olduğu ailelerden gelen çocuklarda daha sık görülebilir, kalıtsal bir bileşen olabilir;
- Yenidoğan dönemiyle ilgili bazı risk faktörlerinin varlığında (örn. prematürite, oksijensiz kalan yenidoğan, tütüne maruz kalma, hamilelik sırasında alkol tüketimi) daha sık görülebilir;
- DEHB’li çocuklarda bilgi ileten belirli beyin devrelerinde işlev bozukluğu görülebilir (özellikle beynin belirli davranışları kontrol etmekten sorumlu bölgelerinde);
- Bazı hiperaktif çocukların demir depolama kapasitelerinde eksiklik vardır. Dolayısıyla, demir eksikliği ne kadar fazlaysa, DEHB semptomları da o kadar belirgin olabilir.
Fizyolojik ve biyolojik sebeplere ek olarak araştırmalar erken çocukluk dönemindeki bazı ebeveyn tutumlarının da hiperaktiviteye sebep olabileceğinden bahseder. Örneğin, bebek huzursuz olduğu zamanlarda ağlarken sıkça başvurulan bebeği sallayarak yatıştırma yönteminin ileriki yaşlarda sakinleşme/yatışmanın hareket ile bağdaştırılmasını sağlayabileceği ve aşırı hareketliliğe neden olabileceği düşünülmektedir. Erken çocukluk döneminde bebek, olumsuz duygu veya huzursuzluk yaşadığı durumlarda sallandıkça sakinleşmeyi, hareket halinde olmayı bir duygu regülasyon yöntemi olarak kodlayabilir. Büyüdükçe de yaşadığı olumsuz duyguları yatıştırmak için hareketliliğini arttırma yoluna gidebilir. Araştırmalar, bu tür yatıştırma davranışları yerine bebeğe veya çocuğa, yaşadığı olumsuz duygulanıma karşı daha kapsayıcı tutumlar sergilemeyi önermektedir.
DEHB KONUSUNDA SİZE KİM YARDIMCI OLABİLİR?
DEHB tanısı almış bir kişiye, zorlandığı noktaları iyileştirmeyi öğretmek amacıyla yardımcı çok yönlü bir yaklaşım faydalı olacaktır. Psikoterapi ve duyu bütünlemenin yanı sıra gerekirse ilaç tedavisi de özellikle tavsiye edilir.
Psikoterapi süreci temel olarak yapılandırılmış bilişsel davranışçı metotlarla çalışır. Ülkemizde DEHB’li çocuklar için hazırlanmış çeşitli yapılandırılmış tedavi programları mevcuttur. Çocuğun ihtiyaçlarını anlamak ve daha iyi yardımcı olabilmek adına çeşitli ebeveyn psikoeğitim çalışmaları da gerekli görülür. Okullar içinde DEHB konusunda farkındalık kazandırma ve şartları uygun hale getirmeleri konusunda psikoeğitim çalışmaları sürdürülür.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu yetişkinlerde nasıl deneyimlenir?
Klinik Psikolog İrem Göncüoğlu;
Çocukluk dönemi okul hayatında derslere odaklanma güçlüğü, hareketlilik, yerinde oturmama, uzun süreli dikkati sürdürüp dinleyememe ve ders başarısında düşüşler ile kendisini gösteren DEHB, kişinin ergenlik ve yetişkinlik dönemini de etkileyebilecek nörogelişimsel bir bozukluktur. Özellikle dürtüselliğin doğal bir artış gösterdiği ergenlik döneminde DEHB belirtileri, kişinin kendisine zarar gelebileceğini öngöremeden çeşitli davranışlarda bulunması ile çok daha riskli durumlara yol açabilmektedir. DEHB’li bir ergen, koyulan kurallara ve sınırlara çok daha fazla karşı gelerek bu sınırları aşmaya çalışacaktır. Aynı zamanda, sınırlara uymamanın tatmin edici etkisiyle çok uç taleplerle karşınıza gelebilecektir. Bunun yetişkinlik dönemindeki yansımaları ise odaklanamamanın sürekli bir aktivite arayışında olma, iş hayatında verimsizlik, işleri tamamlayamama, sık sık iş değişikliği yapma, bir toplantı esnasında paylaşım yapan bireyi dinleyememe, sıra beklemede zorlanma, stabiliteyi sağlayamama, hedefe yönelik çalışma konusunda ve stresli bir durum ile baş etmede güçlük gibi sonuçları olabilmektedir. Bu kişiler rutinleri sürdürmede zorlanabilmektedir. Kişi yoğun şekilde gerginlik, içsel huzursuzluk deneyimleyebilmektedir. Dolayısıyla kişinin günlük yaşamdaki işlevselliği azalmakta ve ilaç tedavisine ihtiyaç ortaya çıkmaktadır. Yetişkinlerde DEHB belirtilerinde, sorun çoğu zaman yalnızca dikkatin eksik olması değil dikkatin yönetilememesi ve uygun tarafa yönlendirilememesidir. DEHB belirtileri gösteren bir yetişkinin duygu regülasyonunu sağlayamama, sosyal yaşantısında buluşmaları planlayamama, gecikme, unutma ve zaman yönetiminde başarılı olamama ihtimali çok daha fazladır. Kişi, özellikle sorumluluk almada ve organize olmada güçlük çekebilmektedir. Eş zamanlı olarak alkol ve madde bağımlılığı, kaygı bozuklukları ile çeşitli duygudurum bozuklukları DEHB ile birlikte görülebilmektedir.