Endüstri ve örgüt psikolojisi alanları istihdam olanağı sunuyor
Endüstri ve örgüt psikolojisi alanlarında çalışan psikologlar, iş ortamında hem insan davranışlarını anlamak hem de verimliliği artırmak üzere çalışmalar yürütüyor. Endüstri ve örgüt psikologları, çalışanların yaşamlarına bireysel bazda olumlu etki yaptıkları gibi, çalışanların üretkenliğini arttırmak suretiyle topluma daha kaliteli ürünlerin sunulmasına da katkıda bulunuyor. Yüksek lisans derecesi sahibi endüstri ve örgüt psikologlarının özel sektör ve kamu sektöründe çalışabileceklerini belirten uzmanlar, belli bir deneyim düzeyine ulaşıldığında istihdam olanaklarının arttığına dikkat çekiyor.
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mert Akcanbaş, endüstri ve örgüt psikolojisi alanlarının çalışma prensipleri ile istihdam olanakları hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Çalışan verimliliğini artmaya odaklanılıyor
Psikolojinin bir dalı olan endüstri ve örgüt psikolojisinin psikolojik prensipleri iş ortamında kullanmayı amaçladığını belirten Dr. Öğretim Üyesi Mert Akcanbaş, “Bu alanda çalışan psikologlar, psikolojik teorileri iş ortamında insan davranışlarını anlamak ve verimliliği arttırmak için kullanıyorlar. Bu amaca ulaşmak üzere endüstriyel yaklaşım, bir işin başarılı bir şekilde yapılması için gereken mesleki yeterliliği belirliyor, kurumlara bu mesleki yeterlilikteki kişilerin alınmasını sağlıyor ve çalışan yeterliliklerinin eğitimlerle artmasını sağlıyor. Örgütsel yaklaşım ise çalışanların motivasyonlarını arttıran örgütsel yapılanma ve kültürü oluşturuyor ve çalışanların iş tatminini arttıracak çalışma koşullarını sağlıyor.” dedi.
Araştırmalarda istatistiksel veriler değerlendiriliyor
Endüstri ve örgüt psikologlarının endüstride çalışan klinik psikologlar olmadıklarını ve iş yerlerinde çalışanlara terapötik hizmet sunma görevlerinin olmadığını ifade eden Akcanbaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Endüstri ve örgüt psikologları araştırmalarında nicel yöntemler ile testleri kullanıyorlar, kararlarında ise klinik değerlendirme değil istatistiksel verileri değerlendiriyorlar. Endüstri ve örgüt psikolojisinde iş olanaklarının sürekli artışı, bu alanda çalışan uzmanların diğer insanların yaşamlarında neden oldukları olumlu değişikliklerden kaynaklanıyor. Çalışan nüfus içindeki bir kişinin uyumak dışında yaşamının büyük bölümünün iş yerinde geçtiği düşünüldüğünde iş yaşamında mutlu ve üretken olan bir kişinin yaşam kalitesi ile iyi oluş düzeylerinin de yüksek olacağı açıktır. Endüstri ve örgüt psikologları, çalışanların yaşamlarına bireysel bazda olumlu etki yaptıkları gibi çalışanların üretkenliğini arttırmak suretiyle topluma daha kaliteli ürünlerin sunulmasına da katkıda bulunuyorlar.”
Üç ana branşta iş hayatına önemli katkılar sağlanıyor
Endüstri ve örgüt psikolojisinde belli başlı üç alt branşın bulunduğunu belirten Dr. Öğretim Üyesi Mert Akcanbaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Alt başlıklardan biri olan personel psikolojisi; iş analizi, işe alım, maaş düzeylerinin belirlenmeleri, çalışanların eğitimleri ve çalışan performansının değerlendirilmesi üzerine yoğunlaşıyor. Bu alanda çalışan psikologlar, çalışan performansını değerlendirmek üzere araçları geliştirirken, çalışan gelişimi için yeni eğitimler tasarlıyorlar ve eğitim sonuçlarını değerlendiriyorlar. İkinci branş olan örgütsel psikoloji ise liderlik, iş tatmini, çalışan motivasyonu, örgütsel iletişim, çatışma yönetimi ve örgütsel değişim gibi konulara odaklanıyor. Örgütsel psikoloji profesyonelleri, kurumsal çerçevede çalışan performansını arttırmak için yeniden yapılandırma, personel güçlendirme ve ekip oluşturma gibi yöntemler kullanabiliyorlar. Son branş olan insan faktörü mühendisliğinde de insan-makine ilişkisi, ergonomi, çalışma alanı tasarımı, iş stresi gibi konular üzerine odaklanılıyor. Bu alanda genelde mühendis ve diğer teknik personelle çalışan psikologlar, daha güvenli ve etkin bir çalışma alanı tasarlamaya gayret ediyor.”
Alanda çalışanlar istihdam olanağına sahip oluyor
Endüstri ve örgüt psikolojisinde uzmanlık, yüksek lisans ve doktora eğitimleriyle mümkün olup ülkemizde gerek devlet gerekse vakıf üniversitelerinde pek çok yüksek lisans programının mevcut olduğunu ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Mert Akcanbaş, “Yüksek lisans derecesi sahibi endüstri ve örgüt psikologları, gerek özel sektör gerekse kamu sektöründe insan kaynakları uzmanı, mesleki eğitmen, veri analisti gibi pozisyonlarda çalıştıkları gibi belli bir deneyim düzeyine ulaştıktan sonra özel istihdam büroları, eğitim kurumları ile kendi işlerini de kurmak yolunu seçiyorlar. Doktora derecesine sahip uzmanlar ise genelde akademik ve danışmanlık pozisyonlarında görev alıyorlar.” dedi.