Geniz eti büyümesinin tedavisinde gecikmeyin!
Çocukluk döneminde normal sayılabilen kimi durumlar aslında önemli bir sağlık sorununa işaret edebiliyor. Sık hastalanma, ağız açık uyuma, uykuda horlama, terleme, sık uyanma, büyüme ve gelişme geriliği gibi birbirinden oldukça farklı görünen yakınmalar, bazen tek bir nedenden kaynaklanabiliyor. Örneğin, vücuda giren bakteri ve virüslerin yakalanarak yok edilmesini sağlayan lenfositleri içeren, özel bir doku olan geniz etinin büyümesi gibi! Acıbadem Maslak Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Elif Aksoy, özellikle 3-6 yaş grubunda sık rastlanan bu tablonun tedavisinde gecikilmemesi gerektiğini vurgulayarak “Büyüyen geniz eti nedeniyle sık geçirilen enfeksiyonlar çocukların büyüme ve gelişmesinde, okul başarısında soruna neden olabiliyor. Geniz eti ameliyatları her yaşta yapılabilen cerrahi işlemler ve ameliyatın ardından büyüme ile gelişmede normale dönüş başlıyor” diyor.
Viral enfeksiyonlarla mücadele için önemli
Burnumuzun arkasında yer alan boşlukta bulunan ve bağışıklık sistemimizin önemli bir parçası olan geniz eti dokusu (adenoid), solunum yoluyla vücuda girebilecek zararlı madde, bakteri ve virüs türü mikroorganizmaları yakalayarak yok ediyor. Geniz etinin özellikle viral enfeksiyonlarla mücadelede görevli lenfositleri içeren özel bir lenfoid doku olduğunu belirten Prof. Dr. Elif Aksoy, halk arasında geniz eti büyümesi olarak tanımlanan süreci ise şöyle anlatıyor: “Geniz etinin yabancı maddelere ve mikroorganizmalara karşı bağışıklık yanıtı oluşturması, boyutlarında büyümeyle sonuçlanabiliyor. Tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonları da geniz eti büyümesinin önemli bir nedenini oluşturuyor. Çocukluk çağında çok sık görülen bu sorun aynı zamanda çocuklarda burun tıkanıklığının en sık sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkıyor”
Ağzı açık uyuyorsa, dikkat!
Bağışıklığımız için son derece önemli olan geniz etinin büyümesi genellikle 5-6 yaşa kadar devam ediyor. Çocukluk döneminde 7-8 yaşından itibaren küçülmeye başlayan geniz eti, yetişkinlikte kayboluyor. Kreş ve anaokuluna başlayan çocuklarda tekrarlayan enfeksiyonlara bağlı olarak bu doku büyümesinin sık yaşandığına ve özellikle 3-6 yaş grubunda şikayetlere yol açtığına değinen Prof. Dr. Elif Aksoy, belirtiler hakkında da “Geniz eti büyükse çocuklarda ağzı açık uyuma, horlama, burun tıkanıklığı, ağzı açık nefes alma görülüyor. Gece horlama yanında terleme, huzursuz uyuma, sık uyanma, salya akması, nefessiz kalıp uyanma, yani uyku apnesi gibi şikayetler de sık ortaya çıkıyor” diye konuşuyor. Gece uykusunu rahat alamayan çocukların gündüz uykulu, yorgun ve huzursuz olduklarını anlatan Prof. Dr. Elif Aksoy, okul çağındaki çocuklarda akademik başarı sorunlarının altında yatan nedenlerden birinin de bu durum olduğunu ifade ediyor. İştahsızlık ve büyüme-gelişme geriliği de görülebilecek belirtiler arasında yer alıyor. Geniz etine bağlı sürekli ağız solunumu yapan çocukların çene kemiklerinde ve dişlerinde bozulmalar ile ortodontik sorunların da ortaya çıkabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Elif Aksoy, kubbe damak, üst çenede daralma, orta yüzde basıklık ile kendini gösteren “geniz eti yüzü” gelişebildiğini kaydediyor.
Sık antibiyotik kullanımına yol açıyor
Çocuklarda geniz eti büyümesine bağlı olarak gelişen bu belirtilere, sarı-yeşil renkte, koyu burun akıntısı da ekleniyor. Geniz eti iltihabı antibiyotiklerin sık kullanılmasına da neden oluyor. Bağışıklık sistemimizde etkin bir yere sahip olan bu dokunun büyümesi, östaki (burun, boğaz ve orta kulağı birbirine bağlayan boru) yoluyla orta kulağa geçerek enfeksiyon yapabiliyor. Östaki tüpünün iyi çalışmaması halinde orta kulakta sıvı birikimi ve buna bağlı iletim tipi işitme kaybı gelişebildiğine işaret eden Prof. Dr. Elif Aksoy, “Tedavi edilmeyen orta kulaktaki sıvı birikimine bağlı olarak çocuğun dil konuşma gelişimi ve okul başarısı olumsuz etkileniyor” diyor.
Ameliyatı geciktirmeyin!
Yaşanan sorunlar geniz eti büyümesinin tedavi edilmesi gereken bir sağlık sorunu olduğunu ortaya koyuyor. Genel anestezi altında gerçekleştirilen ve adenoidektomi olarak adlandırılan ameliyatın yapılması gerektiren durumları “Çok sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirilmesi, burunda ağır tıkanıklık belirtileri, özellikle uykuda solunumun durması, orta kulakta sıvı birikimine bağlı işitme kaybı” olarak sıralayan Prof. Dr. Elif Aksoy, şöyle devam ediyor: “Geniz eti ameliyatlarını geciktirmemek gerekiyor. Çünkü gecikme; kalıcı çene ve yüz değişiklikleri, işitme kaybı ve dil konuşma gelişim bozukluğu gibi sorunlara yol açabiliyor. Çocukta geniz eti büyümesine bağlı şikayetler varsa, her yaşta ameliyat yapılabiliyor. Yaz mevsiminde genellikle ameliyat ihtiyacı azalsa da, gerekli durumlarda her mevsim yapılabilen bir ameliyattır. Ameliyat sonrası çocukların büyüme ve gelişmesi çoğunlukla normale dönüyor. Anestezi süreci dahil yaklaşık bir saat süren ameliyatın ardından çocuklar çok kısa sürede günlük hayatına dönebiliyor. İlk bir iki gün beslenmede çok sıcak sert, asitli gıdalardan uzak durmak yeterli geliyor”