Erkeklerde sertleşme problemi her ne kadar ileriki yaşlarda ortaya çıkan bir problem olarak bilinse de genç yaşta da görülebilmektedir. Farklı nedenleri ve tedavi yöntemleri olan sertleşme problemi için hemen cerrahi müdahale yapmanıza gerek yok.
Sertleşme Bozukluğu Nedir?
Cinsel ilişki sırasında penisin sertleşmesi ve de cinsel ilişki boyunca sert bir şekilde kalması gerekmektedir. Sertleşme bozukluğu ise, sürekli ve tekrarlayan bir biçimde cinsel birliktelik için gerekli olan sertliğin sağlanamamasına denilmektedir. Tedavi edilebilir bir sorundur. 40-70 yaş arasında yoğun görülmektedir. Organik ve psikojenik olarak ikiye ayrılmaktadır.
Risk Faktörleri Nelerdir?
Hareketsiz yaşam tarzı, kalp ve damar hastalıkları, obezite, sigara, alkol tüketimi ve yüksek kolesterol sertleşme bozukluğunda risk faktörlerindendir. Diyabet, cerrahi travmalar, yüksek tansiyon, kronik böbrek yetmezliği, üriner sistem rahatsızlıkları, nörolojik hastalıklar ve uzun süre ilaç kullanımı ve psikolojik sebepler sertleşme problemi için olumsuz etmenlerdir.
Tedavisi Nedir?
Tedavisi 3 şekilde yapılmaktadır. Bunlardan ilki; ağızdan ilaç kullanımı şeklindedir. PDE5İ adı verilen haplar kullanılmaktadır. 2. Yöntem, penise ciltten ilaç enjeksiyonu şeklindedir. 3. Yöntem ise bunların işe yaramaması durumunda kullanılan cerrahi müdahalelerdir. Genellikle hastalara penis protezi takılır.
İlaç Tedavisi İle Sertleşme Bozukluğunuzdan Kurtulmak Mümkün!
Doktor muayenesi sonrasında ilaç tedavisine karar verilen hastaya ilacı nasıl kullanacağı çok dikkatli bir şekilde anlatılmalıdır. Burada önemli olan nokta; ilaç alındıktan sonra etkili olabilmesi için cinsel arzuyu tetikleyecek durumların gerekliliğidir. Üç farklı ilaç seçeneğinden sonra hastanın tercihine göre ilaç tercih edilebilir. Bu tedavi şekli, cinsel ilişkinin sıklığına göre değişmektedir.
Yan Etkileri Var Mıdır?
Yan etkileri genellikle; baş ağrısı, baş dönmesi, yüzde kızarma ve burun tıkanıklığıdır. Bazı kullanımlarda gözde hassasiyet, kas ve sırt ağrısı şeklinde yan etkiler yapabilmektedir. Ama bu yan etkilerin görülme sıklığı düşüktür.
