Kanser Öncesi Lezyonlar
Serviks kanserinin 10-15 yıllık uzun bir pre-invaziv döneme sahip olması, sitolojik tarama yöntemlerinin etkin bir şekilde kullanılması ve pre-invaziv lezyonların etkin bir şekilde tedavi edilmesi nedeniyle önlenebilir bir kanserdir.
CIN1=LSIL (Low grade- düşük dereceli squamos ıntraepitelial lesions)
CIN2-3=HSIL (High grade- yüksek dereceli squamos ıntraepitelial lesions)
Serviks kanserinin ortalama görülme yaşı 53’tür.
En sık görüldüğü yaş aralığı 35-39 yaşları ve 60-64 yaşları arası dönemlerdir.
SERVİKS – RAHİM AĞZI KANSERİ İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ
- İlk cinsel ilişki yaşının erken yaşta başlaması (16 yaşından önce)
- Çok sayıda cinsel partner varlığı
- HPV enfeksiyonuve diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar
- Sigara içimi
- Irksal özellikler
- Yüksek parite (çok ve sık aralıklarla doğum öyküsü)
- Düşük sosyoekonomik düzey
Servikal displasi ve kansere giden süreci başlatan en önemli risk faktörü HPV virüsü varlığıdır.
Genital HPV enfeksiyonları dünyada en sık görülen cinsel yolla bulaşan hastalıktır.
Servikal kanser tanısı alınmış hastalardaki kanserli doku hücrelerinin %100’ünde HPV DNA pozitifliği gösterilmiştir.
Serviks kanserinin gelişimi uzun bir süreçte gerçekleşir. İlk HPV enfeksiyonu ile invaziv kanser gelişimsei arasında geçen süre ortalama 15 yıldır. Bu süre içinde rahim ağzındaki sitolojik-hücresel değişiklikler tarama yöntemleri (PAP’smear-HPV DNA testi ve Kolposkopi) ile tespit edilebilir. Kanser tanısı konan hastaların yarısı (% 50’si) hiç smear testi yaptırmamış, % 10’u ise son 5 yıl içinde hiç tarama testi yaptırmamış olan hastalardır.
Erken yaşlarda tespit edilen pre-invaziv lezyonlar genelde düşük dereceli lezyonlar olup spontan regrese-kendiliğinden kaybolurlar. Bu lezyonların çok az bir kısmı (% 10) kalıcı olup ilerler.
Ortalama görülme yaşları;
Kendiliğinden Gerileme Oranı Kansere Dönüşme Oranı
CIN1: 25 yaş % 70 % 1
CIN2: 29 yaş % 50 % 2
CIN3: 34 yaş % 30 % 2
PAP’smear testinin mevcut bir kanseri tespit edememe (yalancı negatiflik oranı) % 5-10’dur yani her 10-20 kanserli hastadan 1’i PAP’smear testi yapılmasına rağmen tespit edilememektedir. Bunun nedeni;
- % 65 yanlış smear alınması (jinekolog hatası)
- % 35’i smear’in yanlış yorumlanmasıdır (patolog hatası)
Sık aralıklarla ve düzenli PAP’smear alınması bu hataları büyük oranda engeller.
Tüm PAP’smearlerin % 7’si ileri değerlendirme ve izlem-takip gerektirmektedir.
Tüm PAP’ smear sonuçları
- ASCUS % 4,4
- LSIL % 2,9
- HSIL % 0,7
- AGC % 0,4 oranında saptanır.