Bitkilerin gücünü kullanan bilim fitoterapi
“Bitkisel” deyip kafanıza göre kullanmayın İnsanlık tarihi kadar eski bir yöntem olan bitkilerle tedavi yani fitoterapi, bilimsel çalışmalarla her geçen gün daha fazla destekleniyor. Fitoterapinin halk arasında koca karı ilacı olarak bilinen bitki kürleri ile karıştırılmaması gerektir. Bilimsel bir tedavi yöntemi olan fitoterapi, kanserden üst solunum yollarına, sindirim sisteminden ağrılara kadar birçok alanda fayda sağlıyor. Ancak bu yöntem mutlaka uzman kontrolüyle kullanılmalı çünkü çözümün sadece bitkilerde olduğunun düşünülmesi ve diğer tıbbi yaklaşımlardan uzaklaşılması insanın canına bile mal olabilir.
Fitoterapötik uygulamalar son 60 yıldır bilim dünyasının gündeminde daha fazla yer ediniyor.
Tedavide bitkilerin gücünü kullanmaya odaklanan fitoterapinin ana tedaviye yardımcı, bilimsel bir yöntem olduğunun altını çizen uzmanlar, “Bitkisel tedavi dendiğinde halen akla halk arasında koca karı ilacı denen bitki kürleri gelebiliyor ancak fitoterapi kanıta dayalı bilimsel veriler eşliğinde güncel klinik tıp branşlarına katkı sağlar” dedi. “Modern tıp dünyası kanser alanında son 20 yıldır ‘Bitkilerden nasıl daha etkin yararlanarak kanseri tedavi edebiliriz?’ sorusunun cevabını aramaya devam ediyor” şeklinde konuşan uzmanlarımızın hazırladığı yazımızı okuyabilirsiniz.
Rahat bir kış için bitkiler önemli
Üst solunum yolu enfeksiyonlarında uzman danışmanlığında fitoterapötik amaçlı kullanılabilecek pek çok bitkinin olduğunu belirten uzmanlar sonbahar-kış geçişlerinde bir kara mürver ağacının sezonluk meyvesi, mevsim boyunca bir aileyi koruyabileceğini söylüyor. Alman papatyası, nane, ıhlamur, melisanın gibi bitkilerin tedavi amaçlı kullanılan kısımlarının etkinliği karabiber, limon kabuğu gibi bitkilerle daha da zenginleşiyor. Ayrıca organik bal, propolis, polen, arı sütü ve Kore ginsengi hem koruyucu hem de tedaviye yardımcı olarak kullanılabiliyor.
İştahsızlık, sindirim ve bulantı durumlarında bitki çayları tedavileri uygulanabilir
Sindirim sisteminde toksin ya da viral kökenli bulaşıcı hastalıklarda bitki çaylarının kullanılabileceğini anlatan uzmanlar, düzenleyici etkilerinden dolayı papatya, nane, ıhlamur, rezene ve anason gibi bitkiler başta hazımsızlık olmak üzere birçok sindirim sistemi probleminde uzmanına danışılarak güvenle kullanılabileceğini söylüyor. İştahsızlık ve bulantı durumlarında kırmızı kantaron, kimyon, zencefil gibi bitkilerin tercih edilebilir. İshal vakalarında böğürtlen ve yaban mersini; inatçı kabızlık durumlarında uzman kontrolünde ravent ve sinameki; kalın bağırsak iltihabı için de biberiye, kimyon ve rezene gibi bitkiler kullanılabilir.
Hafif ve orta dereceli ağrılar bitkilerle tedavi edilebilir
Ağrı konusunda kişinin kendi vücuduna iyi bir gözlem yapması gerekir. Devam eden, inatçı, şiddetli ağrı durumlarında en kısa sürede bir sağlık kuruluşundan destek alınmalı. Fakat hafif- orta şiddette, yeni başlamış ve tolere edilebilir ağrılara hekim kontrolünde fitoterapötik tedaviler uygulanabilir.
‘Nasıl olsa bitkisel’ denmemeli
Bitkisel ürünleri kullanmadan önce mutlaka fitoterapi alanında yetkin olan hekime danışılması gerektiğini anlatan uzmanlar; “Çözümün sadece bitkilerde olduğunun düşünülmesi ve diğer tıbbi yaklaşımların tercih edilmemesi bazen insanın canına bile mal olabilir” dedi. Kişinin komşusundan duyduğu rastgele bir bitkinin doğru bitki olup olmadığı, hangi koşullarda temin edildiği ve saklandığı bilinmeden dışarıdan rastgele tüketilmesinin sağlık açısından ciddi problemler oluşturabildiğini vurgulayan uzmanlar, “Fitoterapi bir tamamlayıcı tıp bilimidir, özellikle akut ve hayati hususlarda fitoterapötik tedaviler sadece sürece destek olur. Bu durumlarda güncel tıp kesinlikle daha üstündür. Kronik ve uzun sürede meydana gelmiş anormal sendromlar ya da durumlar nedeniyle ortaya çıkan bozukluklarda ise fitoterapi ve diğer tamamlayıcı tıp bilimlerinden etkili şekilde yararlanılabilir” dedi.