Koronavirüsün Psikolojik Etkileri Nelerdir?
Koronavirüs, bilindiği üzere son zamanlarda dünya gündeminde geniş yer kaplayan bir virüs türüdür. Koronavirüsün fizyolojik problemler yarattığı konuşulsa da günden güne artmasıyla birlikte, insanlarda psikolojik tepkiler de ortaya çıkmaktadır. Bu virüs sebebiyle en çok akla gelen; “koronavirüs bana bulaşır mı?”, “bulaşmaması için neler yapmalıyım?”, “bulaşırsa iyileşir miyim?” gibi daha birçok şekilde kaygı barındıran sorulardır. Bu sorular genelde havalimanı çalışanları, toplu yerlerde bulunması gereken güvenlik güçleri, avm çalışanları, hastane çalışanları tarafından sorulsa da, çocuklardan yetişkinlere karşı herkesi zihinsel olarak etkilemektedir.
Koronavirüs Hangi Psikolojik Problemleri Doğurabilir?
Bu konuda en çok ortaya çıkabilecek psikolojik problemlerden biri kaygıdır. Kaygılar, zihnimizdeki olumsuz düşüncelerle ortaya çıkan bir problemdir. Günlük hayatımızda birçok şey ile ilgili endişeler görüldüğü gibi, dünya genelinde büyük bir topluluğu olumsuz etkileyen koronavirüse karşı da bu kaygılar ortaya çıkmaktadır.
Belirsizlik Kaygı Durumunu Arttırıyor
Koronavirüs ile ilgili kaygıları arttıran bir başka faktör ise, virüsle ilgili belirsizlik durumudur. Hastalığın henüz bir tedavisinin bulunamamış olması, kaygı bozukluğunu tetiklemektedir. Koronavirüs sebebiyle oluşabilecek psikolojik problemlerden bir diğeri ise depresyondur. Kişinin kendisini eve kapatması ya da mutlu ve huzurlu hissettirecek aktivitelerden mahrum bırakması sonucunda depresif ruh haline bürünebilir. Bu depresif ruh hali ile kişi, hayatından zevk almayan bir konuma gelebilir. Bu durumun devamında ise kendisini hayattan soyutladığı, sosyallikten kaçtığı için depresyon durumu her geçen gün daha ağır şekilde yaşanabilir.
Halk arasında takıntı denilen obsesif kompulsif bozukluk da koronavirüs sebebiyle uzun vadede oluşabilecek problemlerden biri olabilmektedir.
Koronavirüs’e Karşı Ne Yapmalıyız?
Öncelikle panik ile hareket etmemeli, bunun yerine sakin ve bilinçli bir şekilde hastalığa karşı önlemler almalıyız.
Günlük hijyenimize dikkat etmeli, ellerimizi gün içinde sık sık yıkamalı, yıkama fırsatımız yoksa alkol içerikli el antiseptiği ile temizlemeliyiz.
Kalabalık ortamlarda yakın temastan kaçınmalı ve salgın riski ortadan kalkana kadar selamlaşırken tokalaşmamaya özen göstermeliyiz.
Hastalıkla ilgili bilgisiz insanların sosyal medyada yaptığı yorumlara aldanmamalı, konu ile ilgili uzman kişilerin açıklamalarını dikkate almalıyız. Aksi durumda sosyal medya üzerindeki yalan haberlerden dolayı kaygı seviyesi artacaktır. Aynı şekilde hastalıkla ilgili yapılan olumsuz konuşmalar da, kaygıyı bozukluğuna sebep olabilmektedir.
Eğer çocuğunuz varsa konuyla ilgili gerekli bilinçlendirmeleri yaparak hastalığa karşı önlem oluşturmalısınız.
İçinde bulunduğunuz durumun psikolojik etkilerinin üstesinden gelemediğinizi düşünüyorsanız, bir uzmandan psikolojik destek almayı ihmal etmeyin.