Şişman Olmak Kabahat Değil!
- Kilo mu aldın sen !
- Ama verme artık daha fazla yeter bu kadar!
- Süper bir ilaç buldum, 1 ayda 10 kg verdi arkadaşım!
- Yapmadığım diyet kalmadı,su içsem yarıyor!
- Spor salonundan çıkmıyorum bir gram oynamadı!
- Boşverdim artık yiyorum valla,yaşasın! yemek yemek!
Tanıdık geldi mi bu cümleler sizlerede?Hayatımıza baktığımızda yemek, diyet, kilo spor kelimelerinin geçmediği gün yok öyle değil mi!
Yemek yemek sosyal bir olay, iş görüşmeleri yemekte yapılır,kutlamaya yemeğe gidilir,ilk buluşmalara güzel bir yemek eşlik eder..Ve sürekli beynimizde haz merkezimizi ödüllendiririz. İşler kötüye gittiğindeyse durum maalesef yine aynı.İşimizden atıldık, arkadaşımızla bozuştuk,sevgilimizden ayrıldık kendimizi yine bir yemek masasında tabaklara boca ederken buluruz..O eski mutlu anlarımıza geri dönebilmek adına kendi kendimizi ‘’bol kalorili bol yağlı tuzlu tatlı allah ne verdiyse’’ tedavi ederiz. Derken bu döngü bu şekilde sürer gider.. Bu anlık mutluluklara maalesef ki uzun vade de sahip olacağımız sıhhatimizi, özgüvenimizi ,başarılarımızı ve mutluluklarımızı feda ederiz.
Peki bu durum sadece irade meselesi mi sizce? Gerçekte öyle mi?
Neyin nerede nasıl yenmesini bilen bir kişi sadece iradesine sahip olamadığı için mi yıllarca süren bir ızdırabın içinde kayboluyor,iki ileri bir geri mehter takımı misali kilosuyla ve sağlığıyla oynuyor.
Bu konu ile ilgili yapılan o kadar çok araştırma var ki. Artık kilolu birini gördüğünde düşünmeniz gereken, yemiş yemiş şişmiş demenin çok ötesinde..Metabolik hastalıklar,kulllanılan ilaçlar, alışkanlıklar,alışkanlık yapan gıdalar,aile kavramının bozulması,destek mekanizmaların yitirilişi,artık sofra adetlerinin olmayışı, tencere yemekerinin pişmeyişi, bilinçaltı travmalar,kendini koruma psikolojisi,iletişim problemleri,insanların birbirinden uzaklaşması yani ortada dev bir problem duygusal açlık..
İnsan…Aklı ve ruhu değerli bedeni sadece bir kılıf..Fakat günümüzde öyle mi.Pamuk yutan mankenler,sıfır beden diyetler,tahliller bakılmadan,altta yatan sebepler bilinmeden uygulanan online diyetler,uzun soluklu detokslar,kullanılan ilaçlar.. Sadece dış görünüşüne,yiyeceklere ve diyetlere takıntılı, beden imgesi bozuk ne kadar zayıflasa da kendinin şişman olduğunu düşünme durumu artık yeme bozukluğu ile ilgili bir durumdur..Aslında kişinin duygusal karmaşasının bu şekilde dışa vurumudur.
Duygusal açlık açlığa değil o anki yaşanan duygulara bağlı olan aniden gelişen bir durumdur. O sırada psikolojik dalgalanmayı durdurmak için gerçekleştirilen yeme davranışı, cips, pizza, çikolata, hamur işleri, dondurma gibi abur cubur yiyeceklere yöneliktir.
Duygusal yeme bozukluğunun belirtileri;
- Fiziksel olarak aç değilken yemek,
- Diğerlerinden gizli olarak yemek,
- tıkınırcasına çok yemek,
- ancak yedikten sonra sakinleşmek,
- moral bozukken öfkeli iken çok yemedir.
Özellikle ebeveynlerin çocukluk ve ergenlik döneminde çocuklarının sağlığı açısından hassas davranmaları gerekir. Kilo kontrolü mutlaka hekim ve diyetisyen kontrolünde spor ile desteklenerek yapılmalıdır. Anoreksiya nevroza ya da blumia dediğimiz yediklerini çıkarma yada yemek yememe gibi bozukluklarda mutlaka psikiyatrist ve psikolog desteği almak hayati önem taşır.
Bu konuya özellikle değindim çünkü hepimizin ya ailesinde yada çevresinde obez olan yada obez olma potansiyeli olan kişiler var.Burada ‘’ şişman olmanın ‘’ sadece bir irade sorunu değil ‘’bireyin yardım çağrısı’’ olduğunu algılamalıyız. Ancak bu şekilde sevdiklerimizi damgalamadan onlara gerçek desteği sağlayabiliriz..
Bu arada gülümsemeyi unutmayın lütfen, derin nefes almayı, sevdiklerinizle vakit geçirmeyi ve kendinize ve bedeninize eşyalarınıza verdiğinizden daha fazla değer vermeyi. Unutmayın ki bu beden bize emanet..