Asrın Vebası: Narsisizm
Narsisizm, -TDK’ya göre Özseverlik- bir diğer kişinin duygularına, düşüncelerine, yaşadıklarına, isteklerine karşı duyarsız kalmaktır. Kelimenin ortaya çıkış efsanesine ise daha önce bir yerlerde denk gelmiş olabilirsiniz..
Narsisizm sözcüğü, aşık olacağı kişiyi aramak üzere yola çıkan Narkisos’tan gelir. Efsaneye göre güzel su perisi Eko, Narkisos’a aşık olur ve onun söylediği her şeyi tekrarlar. Ama Narkisos onu reddeder. Eko tek başına aşkının acısıyla günden güne erir ve ölür. Kemikleri sulara, kayalara karışır. Ondandır dağlarda Eko yapan sesimiz. Narkisos ise kusursuz aşkını aramaya devam eder. Ta ki bir gün su içerken suyun üzerinde kendi yansımasını fark edene kadar. Narkisos kendi yansımasına aşık olur ve ölene dek gözlerini kendinden ayıramaz. Eko gibi O’da günden güne erir ve ölür. Suya karışan Narkisos, Nergis çiçeğine dönüşür. Dünyada bu kadar güzel kokan ve görünen bir çiçek daha yok diyebiliriz. Narsisizm’in efsanesi bu şekilde. Gelelim günümüze..
Yaygınlığına bakıldığında erkeklerin kadınlara göre daha yüksek oranda narsistik yapılanmada oldukları görülmektedir. Özellikle bizim toplumumuzda erkeklere atfedilen tüm güçlülüğün ve liderlik rolünün erkeklerde narsizmi beslediği düşünülmektedir. Diğer yandan son dönemde bu rolden (erkek egemen toplum yapısı son yıllarda değişmektedir) kadınlarda pay almakta ve kadınlarda da narsizm artış göstermektedir. Sosyal medya da narsistik davranışları teşvik edici bir rol oynamaktadır. Teknolojik aletleri ve uygulamaları amaçlarının dışında ve fazla zaman harcayarak kullandığımızda ortaya çıkabilecek zararlardan biriside Narsisizm’dir.
Bir hastanın narsist olarak değerlendirilmesi için bu dokuz kriterin en az beşini taşıması gerekiyor:
- Büyüklenir: Başarılarını ve yeteneklerini abartır,
- Sınırsız başarı, güç, zeka, güzellik ya da yüce bir sevgi düşlemleriyle uğraşır,
- Özel ve eşi bulunmaz biri olduğuna inanır,
- Çok beğenilmek ister,
- Her iyi ve güzel şeyi hak ettiği duygusu içindedir,
- Kendi çıkarı için başkalarını kullanır,
- Empati yapamaz,
- Başkalarını kıskanır,
- Başkalarına saygısız davranır, kendini beğenmiş tavırlar sergiler,
Etrafımızda muhtemelen bu davranışları sergileyen insanlar vardır. Ancak, “kişilik bozukluğuna işaret eden şey bu özelliklerin kişinin kendisi ya da etrafındakilere zarar verecek şekilde olmasıdır.”
Tedavi?
Tahmin edersiniz ki, tedavi sürecindeki en büyük sıkıntı, muhteşem olduğuna inanan kişiyi bir rahatsızlığı olduğuna ve psikoloğa gitmeye ikna etmektir.
Genelde başka insanlar ile yaşadıkları problemleri, kendi davranışlarının bir sonucu olarak düşünmezler aksine o insanların hataları sonucu olduğuna inanırlar.
Bu kişiler çoğunlukla depresyon yaşadıklarında terapiye gelirler.
Ciddi bir kriz yaşadıklarında ise, kendilerine olan güveni kazanmak, mükemmel oldukları inancına yeniden kavuşmak için tedaviye gelebilirler.
Yapılacak tedavi yöntemlerinden Psikoterapi; başkaları ile ilişkilerinde daha pozitif ve faydalı şekillerde davranmayı öğrenmesi, kendisi ve başkaları hakkında daha gerçekçi düşünceler geliştirmesi açısından faydalı olabilir.