Psikiyatri – Ruh Sağlığı

Evde kalan çocukların duygu ve davranışları değişti !

Koronavirüs günlerinde hepimiz sürekli olarak evlerimizde vakit geçiriyoruz ve bir çoğumuz için bu durum kimi zaman oldukça can sıkıcı olabiliyor. Zira tüm dünyayı etkileyen bu virüs sadece beden sağlığımızı ve aile ekonomimizi değil, ruh sağlığımızı da tehdit ediyor. Hal böyleyken bu süreçte kimimiz ev işleriyle meşgul, kimimiz çalışmaya devam ediyor, kimimiz ise krizi fırsata çevirerek kendine yeni bir düzen kurmaya çalışıyor.

Peki rutin hayatlarına devam eden çocukların bir anda okullarından olması ve evden çıkmalarının yasaklanması çocukları en çok nasıl etkilemiş olabilir?

Çocukların doğaları gereği enerjik ve hareketli yapıları vardır. Anne karnında bile küçük bir bebeğin “tekmeledi” olarak adlandırdığımız kıpır kıpır hareketleri dikkat çeker. Yenidoğan bir bebeğin ihtiyaç duyduğu her şey için tepinerek ağlaması, yürümeye başlayan bir çocuğun dur durak bilmemesi, okula başlayan bir çocuğun ise zil sesini duyması ile bahçeye fırlaması aslında bize çocuğun ne denli yüksek bir enerjisinin olduğunu ve bu enerjiyi atabilmesi için hareket etmeye ne denli ihtiyaç duyduğunu gösterir.

Çocuğa gürültü yapma, zıplama, koşma demek çocuğa ceza vermek ile aynı niteliktedir. Zira çocuk ruhsal, zihinsel, bedensel ve sosyal gelişimini oyun oynayarak kazanır. Çocuk için oyun, adeta gerçek dünyanın bir yansımasıdır. Çocuğun dili oyundur, kelimeleri de oyuncak yaptığı etrafındaki objelerdir. Çocuk isteğini ve ihtiyacını oyun ile anlatır. Çocuk tüm deneyimlerini, biriktirdiği enerjiyi ve duygu durumunu oyunlarına aktararak gelişimini sürdürür. Parkta, bahçede, sokakta, okulda enerji boşalımı sağlayamayıp bu karantina günlerinde evde fazla enerji depolayan çocuk, normalden de fazla hareketli ve agresif olabilir.

O nedenle bu süreçte çocuklara her zamankinden daha fazla hoşgörülü ve empatik yaklaşım gösterilmesi çocuğun gelişimi açısından oldukça hassastır.

Bir diğer önemli husus da, bu hoşgörü ve empatik yaklaşımı alt, üst veya karşı komşuların da sağlayabilmesi, hem çocukların gelişiminde hem de komşular arası geçimsizliğin önüne geçilebilmesinde katkı sağlayabilir.

Peki en sağlıklı çözüme, nasıl ulaşılabilir?

Öncelikle fiziksel olarak yakın komşularınıza, bu konu doğru bir üslup ile anlatılmalıdır ve komşularınıza uygun olan en iyi zaman dilimleri komşularınızla birlikte belirlemek çözüm yollarından biri olabilir.

Çocukların sesli oyunlarına belirlenen saatlerde oynamasına izin verilerek bu enerji boşalımı sağlanabilir.

Uygunsuz saatlerde gürültülü oyunlar oynayan çocuğu defalarca uyararak iletişim problemleri doğurmak yerine; ebeveynin de katılım gösterdiği sessiz oyunlara yönlendirme yaparak hem oluşabilecek krizin önüne geçilebilir hem de ebeveyn ile çocuk arasındaki bağ güçlendirilebilir.

Meşgul etmediğiniz çocuk, sizi meşgul eder. Ne yapacağını şaşıran ve eteğinizin dibinden ayrılmayan çocuğunuza evde görevler ve sorumluluklar verebilir ya da bir etkinlik yönlendirmesinde bulunabilirsiniz.

Son olarak şunu da belirtmeliyim; komşularınızdan beklediğiniz özveriyi sizin de göstermeniz bu sürecin sağlıklı ilerlemesini belirleyen önemli bir adımdır.

Unutulmamalıdır ki; bu zorlu ve sıkıntılı günler Allah’ın izniyle geçecektir fakat gelişimini devam ettiren çocuğa olumsuz gösterilen etkiler, çocukta bir ömür boyu izler bırakacaktır.

Bugünleri fırsata çevirip her zamankinden daha fazla verimli ve keyifli geçirmenizi dilerim.

Sağlık haberlerine hızlıca ulaşabilmek hem de destek olmak için Google News'te Sağlık News'e abone olun. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir