Ürolojide Botoks Kullanımı
Gıda zehirlenmesi yapan Clostridium Botulinum adlı bakterinin toksini(nörotoksin) kaslarda asetilkolin salınımını engeller ve kısmi felç yaparak etkisini gösterir. Bu toksin ya da bilinen adıyla Botox bahsi geçen bakteriden izole edilerek ticari anlamda bazı hastalıklarda ve estetik alanında kullanılmak üzere bilimsel olarak onay almış üretime başlanmıştır. Botox etkinliği 3-6 ay sürdürür, bu zaman içinde uygulandığı bölgede kaslarda kısmi felç yapar, sinir iletimini ortadan kaldırır ve bu yolla ağrı ve duyu hissini yok ederek ortamda tam bir gevşeme sağlar. Etkisi doza bağımlı ve geri dönüşümlü yani geçicidir. İlk olarak bazı kas hastalıklarında kullanılmaya başlanan Botox, daha sonra neredeyse hemen tüm tıp alanlarında ve estetik alanında yaygın bir biçimde kullanılmaya başlanmıştır.
Botox’un ürolojide kullanım alanları:
1-İdrar kaçırma, interstisyel sistit ve mesane ağrı sendromu: Uygulamaya karar vermeden önce mesane kanseri olmadığından emin olunmalıdır. Botox materyeli sulandırlarak lokal veya genel anestezi altında endoskop(sistoskop) aracılığı ile mesane kasına sistematik olarak 20-30 ayrı noktaya, toplamda 100 ila 300 ünite dozunda yapılır, işlem süresi ortalama 15dk, kanama olmazsa idrar sondasına ihtiyaç yoktur. Nadir de olsa idrar yolu enfeksiyonu ve idrar yapmada zayıflık ve tam boşaltamama görülebilir.
2- Prostat Büyümesinde Botox uygulaması: Bu yöntem prostat büyümesinin tedavisinde kullanılan standart ve rutin bir yöntem değildir. İşlem prostatın büyüklüğüne göre 100-300 Ünite Botox materyali, lokal veya genel anestezi altında, rektal, transüretral(sistoskop aracılığı ile idrar kanalından) veya perineal(testis ile anal arasındaki bölge) ultrasonografi kılavuzluğunda uygun uzunluktaki iğne ile özellikle prostatın dışa yakın birkaç alanına enjeksiyonunu ifade eder.
Bu uygulama ile enjeksiyon yapılan alanlardaki kaslarda kısmi ve geçici bir felç oluşturmakta, prostat hacmi nispi olarak azalmakta, PSA düşmekte ve hastanın depolama ve işeme kalitesi düzelmektedir. Sonuçta prostat büyümesine bağlı şikayetler büyük oranda azalır, ilaca olan ihtiyaç ortadan kalkar. Bu etkiler işlemden 24-48 saat sonra başlar ve 7-14 gün etkisi tam olarak ortaya çıkar. sonra görülmeye başlar, etkinliği 4-9 ay sürer sonra tekrar etmek gerekebilir. Başarı oranı %70-80 oranında olduğu bildirilmektedir. Tekrarlanan enjeksiyonlarla bu kaslarda küçülme(atrofi) olur, etkinlikte bir azalma olmaz. Bu tedavi yöntemi ile umut verici sonuçlar alınsa da verilen materyal bir nörotoksin olup özenle ve seçilmiş hasta gruplarına uygulanmalıdır. Sonuçta verilen materyel prostat şikayeti nedeniyle hastalara verilen alfa-blokör olarak adlandırılan ilaçların etkisi ile aynı etkiye sahiptir. İşlemin bir kısım yan etkileri vardır, bunlar arasında; ağrılı idrar, idrar tıkanıklığı, idrar yolu enfeksiyonu alerjik reaksiyonlar sayılabilir. Freys sendromu da denilen Botoxa aşırı duyarlılık durumunda daha dikkatli ve düşük doz kullanılmalıdır. İnsanda toksik doz aralığı 2500-3000 Ünitedir, bu doz aşılmamalıdır.
Botoxun Kullanılmaması gereken durumlar:
1-Hamilelik ve emzirme,
2-Kaslara etkieden bazı ilaç kullananlarda (aminoglikozid,penicillaminler,kalsiyum kanal blokerleri,magnezyum,siklosporin)
3-Kas hastalığı olan hastalar(ALS, Miyasthenia gravis, Eaton-Lambert Sendromu)
4-Kanama bozukluğu olan hastalar(Hemofili vs)
5-Botoxa alerjisi olan hastalar