Kulak çınlaması (tinnitus) ve tedavisi
Kulak çınlaması veya uğultu (Tinnitus) son yıllarda toplumda yaygın şekilde gözlemlenmektedir. Amerika’da 50 milyon kişi, Dünyada oranlar her 20 kişiden birinde çınlama şikayeti olduğunu söylese de, Bu konuda yapılmış bir envanterin olmamasından dolayı Ülkemizde de her beş veya on kişiden birinde çınlama şikayeti olduğu düşünülmektedir.
Geçmişte ilaç tedavisi ve bazı yöntemler başarısız olmuştur. Alternatif tedavilerde de başarılar elde edememiştir.
Pek çok yeni bilgi olmasına rağmen bazı hekimlerin konu ile ilgilerinin olmaması ve hala eskiden kalan klasik bilgileriyle hareketleri konuyu daha da kaosa sokmuştur. Ülkemizde sosyal medyada artık geçerliliği olmayan bilgilerin paylaşımları bilgi kirliliklerine neden olmaktadır. Dolayısıyla kişinin doğru bilgilere ulaşması da zorlaşmaktadır. Kişiler sıklıkla hekimler tarafından ‘’ tedavisi yok, bununla yaşamaya alışacaksın’’ gibi klişeleşmiş ifadelerle karşı karşıya kalmaktadırlar. Akla sığmayan bu yaklaşımlar her şeyin geliştiği günümüzde anca acziyeti ifade etmektedir. Bilimsellikte bu söylemler kabul edilemez ifadelerdir. Son gelişen tedavilerle ve yenilikler bu ifadeleri anlamsız kılmıştır. Kulak çınlaması tedavi edilebilir hastalıklar içine girmiştir.
Kulak Çınlaması Nedir?
Yaygın olarak kulakta gürültülü bir vızıltı, tıslama, uğultu ya da bir düdük sesi gibi daha pek çok değişik sesi kişi kendisinde hisseder. Bu sesi sadece kendisi duyar. Etrafındakilerin duyduğu bir ses değildir. Kişi tarafından bu sesler uğuldama veya çınlama olarak tarif eder. Bu yumuşak ya da yüksek sesli veya düşük perdeli olabilir. Bir veya her iki kulakta da olabilmektedir. Pek çok nedeni mevcuttur. Kişide bu ses veya gürültünün yoğunluğu ve sürekliliği kişi için oldukça sıkıntılı bir durum yaratabilir. Çınlama işitme kaybıyla birlikte ise orta kulak, iç kulak ve beyinde işitme merkezi hastalıkları açısından hastanın kontrol edilmesi gerekir. Kişi duyduğu sesi tarif ederken zorlanabilir ancak bu sesi kişi bazı objelerin çıkardığı sese benzetebilir. Bunlar; zil sesi, makine gürültüsü, uğuldama, tıslama sesi, florasan lamba sesi, televizyon sesi, böcek sesi, kapı zili, vantilatör sesi gibi daha pek çok ses tanımlayabilir.
Tedavisi:
Klasik tedavilerle kulak çınlamasının tedavisi sınırlıdır ve tedaviden fayda sağlanması düşüktür. Bize hastalar gelesiye kadar bu sınırlı klasik tedavileri denerler. Günümüzde yüzde yüz çözüm sağlayan bir tedavi bulunmamaktadır. Ancak yeni tedavi protokolleri ve yöntemlerle tedavilerden başarı elde etme önemli oranda artmıştır. Yeni tedavi uygulaması ile %65 -70 ’lere varabilen başarıya ulaşmak mümkündür. Bu oran bile kulak çınlaması tedavisinde devrim niteliğinde sayılmaktadır.
Tıpta son yıllardaki gelişmeler, çınlamanın çözümünde büyük umut olmuştur. En son tıbbi bilimsel yayımlarda yeni tedavi planları ve yöntemleri bildirilerek, Çınlamada r-TMS ( repetetif transkranyel manyetik stimulasyon) tedavisi kullanılmaya başlanmıştır. Böylelikle r-TMS tedavisi cihaz bazlı tedavilerde son geliştirilen cihaz olarak litaratüre girmiştir.
Kulak çınlamasında bu yeni gelişmelerle bizde kulak çınlamasının tedavisinde bu yeni yöntemi ( r-TMS yöntemi) uygulamaya başlayalı bir buçuk yıl oldu ve pek çok olumlu sonuç elde ettik. Bu yeni yöntem, Eski klasik tedavilerle kıyaslandığında tedavi başarısı çok daha yüksek olmaktadır. Kulak çınlaması olanların bu hastalığı tolere edebilecek düzeye gelmeleri veya bu hastalıktan kurtulmalarını artık sağlayabiliyoruz. Bunun yanı sıra yeni geliştirilen tanısal cihazlarla da eskiden tespit edilemeyen kulak çınlamasına neden olan sebebi de artık bulabiliyoruz. Kulak burun boğaz alanında ülkemizde öncü olarak kulak çınlaması konusunda bu hastalığa bu kadar kapsamlı ve başarılı yaklaşabiliyoruz.
İşitme yollarının kulaktan başlayıp beyindeki son noktası olan beyinde bulunan temporal bölgeye kadar uzandığı ve işitme korteksi olarak adlandırılan bölgenin aynı bir bilgisayarın işlemcisi ve hard diski gibi çalıştığı akıldan çıkarılmamalıdır. İşte tüm bu sistem tek yönlü değil bir bütün olarak bakıldığında ve gerekli tetkikler yapıldığında sorunlu bölgeler kolayca tespit edilebilir. Sinir hücrelerinin 70 milivoltluk bir enerji ile iletileri merkezlere taşıdıkları bu gün için bilinen bir bilimsel gerçektir. Bu bozulan noktalardaki elektriksi aktiviteleri düzenleyebilme yetisi r-TMS adı verilen cihazla sağlanabilmektedir. r-TMS ile İç kulakta, beyinde işitsel merkezlerde hücrelerin elektriksel aktiviteleri düzenlenir ve hücrelerin normal çalışma düzenlerine döndürme işlevini sağlamaktadır. Başarı şansı kişiden kişiye değişmekle beraber, günümüzde yüksek başarının sağlandığı tek ve yeni teknolojik gelişme olarak kabul görmüştür. Tüm dünya ülkelerinin kabul ettiği FDI onayını alarak kulak çınlamasında uygulanmaya başlamıştır.
Biz kimiz ve Çınlama (tinnitus) konusunda ne gibi çalışmalar yapıyoruz? :
Biz çınlama (tinnitus) konusunda hem araştırma geliştirme, hem de tedavi alanında alt çalışma grupları ve değerlendirme kurulları olan bilimsel tabanlı özel çalışma grubuyuz.
Dünyada araştırma ve bilimsel alanda sayılı kurumları arasında olmak ve ülkemizi söz sahibi yapmak için çok yönlü bilimsel çalışmalar ve yatırımlar yapmaktayız. Bu çalışmaları yaparken Amerika’da Avrupa’da yer alan bu konuda tedavi uygulayan birimlerle ortak paylaşımları ve çalışmaları yürütüyoruz. Bize müracaat eden hastalarımız öncelikle tinnitus konusunda çok detaylı taramalara test ve formlarından oluşan sorgulamaya tabi tutulurlar. Bu bilgiler hastadan alındıktan sonra, tetkik, tanı ve tedavi aşamalarından geçiririz.
Tedaviye başlamadan önce tanısal olarak tetkiklerin yeterli olması son derece önemlidir. Çınlama odağı tam olarak tespit edilmelidir. Tetkikleri gerçekleştirirken yeni ve ileri düzey olan tanı yöntemlerinden faydalanmaktayız. Sinir bilime hitap edebilecek, tinnitus taraması için spesifik olarak yapılandırılmış Fonksiyonel Manyetik rezonans görüntüleme cihazlarını kullanmaktayız. Bu yeni tetkik yöntemi ile Hücresel düzeyde iç kulak, beyine kadar olan işitsel yolların tüm nöron aktiviteleri ile durumlarını kulak içi yapılar, tüm işitsel bölgelerin detaylı analizlerini, patolojilerini artık tespit edebiliyoruz. Bu tetkiklerin yanı sıra Odiyolojik ( işitsel testler) , Laboratuvar çalışmaları da tetkik aşamasına eklenebilmektedir. Daha pek çok olası neden için farklı tetkiklerde kullanıp, detaylı taramalar yapıldıktan sonra, tüm bulgular analiz edilmekte ve %100 e yakın oranda tanı konarak, çınlama noktaları tespit edilmektedir.
Çınlama ( tinnitus ) odağının tespiti net olarak yapıldıktan sonra tedavi aşamasına geçilmektedir. Çınlamaya neden olan pek çok sebebin olmasına rağmen, hasarın kaynaklandığı iç kulak veya tüm işitsel yollar üzerindeki patolojilerde r-TMS tedavisi iyi yanıt vermektedir.
Biz bu gruba giren bu şikayetle gelen hastalarımızda Kesin olarak çınlama patolojileri tespit ettikten sonra kişinin bulgularına bakarak tedavileri uygulamaya başlıyoruz. Kulak içi ve dışı nedenler, işitsel yollara ait nedenler kendi içinde değerlendirilip uygun tedavi protokolleri oluşturduktan sonra, kişinin durumuna uygun dozajlamalar ve protokoller belirlenip r-TMS tedavisi 10 seans şeklinde, total olarak 2 haftayı aşmayacak şekilde uygulamaktayız.
Kişi tedavilere başlamadan önce uluslararası tıbbi çalışmalarda kullanılan değerlendirme anket ve taramalarından geçiyor. Her hastaya en az bir yıllık takip programı oluşturulup düzenli olarak değerlendirme ve anket formları ile mukayeseli takip ediliyor. Yaklaşık Bir veya bir buçuk yıl sonra mukayese için tekrar görüntüleme yöntemlerine başvurulup düzelmeler gözlemleniyor.