SENKOP terimi her ne kadar Türkçe’ye “BAYILMA” olarak çevrilirse de literatürdeki anlamı aslında biraz farklıdır. Kabaca “bayılma”nın ya da “geçici bilinç kaybının” bir türüdür diyebiliriz .
“Bayılma” dediğimizde her türlü geçici bilinç kaybı anlaşılabilmektedır.
Oysa SENKOP ; “ani-hızlı başlangıçlı, kısa süreli, kendiliğinden tam iyileşen, beyin kan akışının geçici olarak azalmasına bağlı geçici bilinç kaybı” olarak tanımlanır.
Bu tanımlamaya göre örneğin sara nöbetleri, psikolojik bayılmalar (konversiyon,histeri), hipoglisemiye (kanşekeri düşüklüğüne) bağlı bilinç kayıpları “bayılma” olarak adlandırılabilirken, mekanizmaları “beyin kan akımı azalması” olmadığından “senkop” olarak adlandırılamazlar.
Bu durumda senkop nedenleri ile karıştırılabilecek diğer durumlar hekim tarafından ayırdedilmelidir. Senkop ile karışabilecek diğer durumlar :
Beyin Kan Akımı Azalması Olmaksızın Kısmi ya da Tam Bilinç Kaybı Durumları
Epilepsi
Metabolik bzukluklar
Hipoglisemi (Kan şeker düşüklüğü)
Hiperventilasyon (Hızlı ve derin nefes alıp verme sonucu, kanda değişiklikler)
Hipoksi (Kandaki oksijen miktarının azalması)
Zehirlenmeler
Vertebrobaziller kaynaklı geçici iskemik atak
Bilinç Bozukluğu Olmaksızın GörülenDurumlar
Psikolojik bayılmalar (Psödosenkop=Yalancı senkop)
Düşmeler, düşme atakları
Katalepsi (çoğunlukla şizofrenide, kas gücünün geçici kaybı)
Karotis (boyun damar) kaynaklı geçici iskemik atak
Aynen “çarpıntı”yı anlatırken bahsettiğimiz gibi olmuş geçmiş, bir daha ne zaman olacağını bilmediğimiz bir senkop atağında, çoğu zaman ortada bir kanıt yoktur. Tabiri caizse, ortada faili meçhul bir durum vardır ve biz de ipuçlarından yola çıkarak, sorgulamamızı yaparak faile ulaşmaya çalışan dedektifleriz. Bir dedektif için olayın yeri, zamanı, olay öncesi ve sonrası, olay anı ne kadar değerli ise, bizim için de senkop’un hikayesi o kadar değerlidir.
Senkopta hasta, bilincini kaybettiği andan sonraki durumunu bilemeyeceğinden, o anda yanında bulunanların gözlemleri ve anlattıkları da en az hastanın anlattıkları kadar değerlidir. Bu nedenle senkop şikayeti ile bize gelecek olanların, varsa şahitleri de yanlarında getirmeleri ya da şahitlerin anlattıklarını bize eksiksiz anlatmaları teşhise giden yolda önem taşır.
Senkop nedenini değerlendirmek için sorduğumuz soruları yine burda yazalım ki, bu şikayet ile bize gelecek olanlar hazırlıklı gelsinler. 🙂
1.) Atağının Öncesinin Sorgulanması
Pozisyon ? ;
Ayakta, otururken ya da sırtüstü yatarken…
Aktivite ? ;
Senkop gerçekleştiği anda tam olarak ne yapıyordunuz? istirahatte, vücut pozisyon değişikliği sırasında, egzersiz, idrar, defekasyon, öksürük öncesi ya da sonrasında…
Hazırlayıcı ya da Tetikleyici Faktörler ?
Kalabalık ve sıcak yerler, kapalı ve dar ortam, stres, uzun süreli ayakta durma, yemek sonrası, korku,stres, baş hareketleri…
Atak başlangıcında görülen durumlar ?
Bulantı, kusma, karın ağrısı, guruldama, üşüme hissi, terleme, boyun ve omuzlarda ağrı, görmede bulanıklık, baş dönmesi, çarpıntı…
2.) Senkop Atağının Sorgulanması
Düşme şekli
Cilt rengi (solgun, siyanöz, kızarıklık),
Bilinç kaybının süresi,
Nefes alma şekli,
Hareketler ve hareketlerin süresi
Dili ısırma,
İdrar kaçırma,
Ağızdan köpük gelmesi, gözlerin şekli
Ölçülebilmişse tansiyon ve nabız,
Atak sıklığı,
Tablo : SENKOP SINIFLAMASI
3.) Hastanın Öyküsünün Sorgulanması
Ailede ani ölüm, konjenital aritmojenik kalp hastalığı veya bayılma öyküsü
Geçirilmiş kalp hastalığı
Nörolojik öykü (Parkinson, epilepsi, narkolepsi)
Metabolik bozukluklar (diyabet, tiroid hastalıkalrı vs.)
İlaçlar (antihipertansif, antianjinal, antidepresan, antiaritmik, idrar sökücüler)
ve alkol-sigara-madde kullanımı gibi alışkanlıklar.
Bu soruların sorulması ile yapılan ilk değerlendirme sonrasında senkop’un neye bağlı olduğu konusunda kuvvetli fikirler elde edilebilir. Ancak çoğu zaman tetkiklere ve farklı branşların değerlendirmesine de ihtiyaç olur.
Bayılma-geçici bilinç kaybı ile hastaneye başvuran hastayı genellikle kardiyoloji, nöroloji ya da bazen psikiyatri bölümleri değerlendirir. İlk değerlendirme sonrası bilinç kaybının gerçek bir senkop olup olmadığı ayırtedilir, en muhtemel sebepleri ortaya konur, tanıyı doğrulamak ya da ekartasyon için tetkikler yapılır.
Senkop değerlendirmesinde; EKG, Ekokardiyografi, Efor testi, Ritm Holter, kısa ya da uzun süreli olay kaydediciler (Event Recorder), Eğik Masa (Tilt-Table) testi, Elektrofizyolojik Çalışma (EFÇ) ve nörolojik bazı testlere (EEG, beyin tomografisi ya da MR’ı) ihtiyaç duyulabilir.