Ketojenik diyet nedir?
Ketojenik Diyet Tarihçesi
Eski çağlardan beri açlık durumunda nöbetlerin azaldığı farkedilmiştir. İlk kez ketojenik diyet 1921 yılında Amerika’da Mayo Klinikte Dr. Wilder tarafından uygulanmaya başlamıştır. diyet geri planda kalmıştır. 1990 yılından sonra ketojenik diyet Charlie’nin hikayesi ile tekrar gündeme gelmiş ve dünya çapında yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır.
Ketojenik Diyet Nedir?
Ketojenik diyet; yüksek yağ, yeterli protein ve düşük karbonhidratlı yüksek yağ içeren bir diyettir. Çok kısıtlı karbonhidrat ve yüksek yağ içeren bu diyette yağların kullanılması kanda keton cisimciklerinin açığa çıkmasına yol açar. Bu nedenle ‘‘ketojenik diyet’’ olarak adlandırılmaktadır. Ketojenik diyette günlük enerjinin %90’ı yağlardan, %10’u protein ve karbonhidratdan sağlanır. Diyet her çocuğun günlük enerji, protein ve sıvı gereksinmesini karşılayacak şekilde çocuğun yaşı, boyu ve kilosuna uygun olarak hazırlanır.
DİYETE UYUM TEDAVİDEKİ BAŞARININ ANAHTARIDIR.
Ketojenik diyet bu konuda deneyimli beslenme uzmanı ve çocuk nöroloji uzmanı tarafından yakın izlemle takip edilmelidir. Ketojenik diyet sizin çocuğunuza özel olarak hazırlanan çok özel bir diyettir. Sizin çocuğunuza göre hazırlanan bu diyeti başka bir çocuğun uygulaması doğru değildir. Çünkü bu diyet her çocuğun yaşına, kilosuna, aktivitesine ve beslenme alışkanlığına göre özel olarak hazırlanmakta ve günlük yakın izlem ile takip edilmektedir. Çocukluk Çağı Epilepsisinde Ketojenik Diyetin Yeri En az iki ilaç tedavisine rağmen nöbetleri kontrol altına alınamayan, Epilepsi cerrahisi şansı olmayan hastalarda; ‘’ketojenik diyet bir tedavi seçeneğidir’’ Glikoz transport protein 1 eksikliği (GLUT-I), pirüvat, dehidrogenaz eksikliği, miyoklonik astatik epilepsi, infantil spazm, (West sendromu) gibi hastalıklarda ketojenik diyet etkindir. Özellikle infantil spazm (West sendromu) ve GLUT-1 eksikliğinde ketojenik diyet birinci tedavi seçeneği olmalıdır. Ketojenik diyete başlamadan önce yapılması gereken tetkikler Ketojenik diyete başlamadan önce; Hastanın tam kan sayımı, kan biyokimyasal parametreleri, Serum selenyum, karnitin ve çinko düzeyleri, Karın ultrasonu, idrar tahlili, Gerekli hastalarda metabolizma konsültasyonu Çocuğun yaşına uygun gelişim değerlendirme testi (Denver testi, WISCR vs.) yapılır. Bu tetkikler değerlendirildikten sonra diyete başlamaya engel bir durum yoksa aile ketojenik diyet eğitimine alınır. Çocuk diyete başlarken hasta olmamalı, herhangi bir enfeksiyon durumu varsa (grip, üst solunum yolu enfeksiyonu, orta kulak iltihabı, idrar yolları enfeksiyonu v.b.) iyileştikten sonra diyete başlanmalıdır. Ketojenik diyet; bazı metabolik hastalıklarda (karnitin metabolizması ve kesinlikle kullanılmamalıdır.
Ketojenik Diyet Nasıl Etki Eder?
Yiyecekler bizim günlük enerji ihtiyacımızı karşılar. Yiyeceklerin vücutta yanması sonucu açığa çıkan enerji beynimizin ve Beynin yeteri kadar yakıt alması çok önemlidir. Beyin enerjisini glikoz ve yağlardan ortaya çıkan keton cisimcikleri olmak üzere iki kaynaktan alır. Beynin kullandığı ilk yakıt; glikozdur. Karbonhidrat kaynağı yiyeceklerden (ekmek, pirinç, bulgur, makarna vb., şeker, bal vb., sebze ve meyveler) vücuda alınır. Beynin diğer önemli yakıtı; KETONLARDIR. Bunlar da yağ (zeytinyağı, tereyağı, krema, kaymak vb.) veya yağ bulunduran yiyeceklerle alınır. Yüksek yağlı ketojenik diyetle oluşan keton cisimlerinin nöron dediğimiz beyin hücrelerinde çeşitli mekanizmalarla, nöbet aktivitesini engellediği varsayılmaktadır.