Başınız mı ağrıyor ?
İnsanlar yaşam süresi içerisinde ender de büyük bir çoğunluğu mutlaka Baş ağrısı ile karşılaşırlar
Yapılan araştırmalar tüm toplumun %90’ının bu ağrıyı şiddetli ya da hafif olmak üzere ayırt etmeden çektiklerini gösteriyor. Bu populasyonun hemen yarısı şiddetli ağrılardan yakınırken %25’i tekrarlayan ve kısıtlılık oluşturan ağrı ataklarından, %4’ü de Kronik devam eden hayat boyu süren ağrılardan yakınıyor.
Baş ağrısı aslında bir hastalık değil bir semptomdur. Bir çok hastalıkta ortaya çıkar. Bunların büyük bir bölümü Primer baş ağrısı sınıfında değerlendirilir ve tanı tamamen hastadan alınan bilgilerle konur. Tüm baş ağrılarının %90’ını Primer baş ağrıları oluşturur. Bu tip ağrılarda hiçbir radyolojik ve laboratuar bulgu tespit edilmez.
Baş Ağrısı Önemlidir. Çünkü hayat kalitemizi bozar. Yaşam azmimizi zayıflatır. Özellikle şiddetli ağrılar iş gücü kaybına neden olur. Stres ve sıkıntı oluşturarak hayatı çekilmez hale getirir. Tüm baş ağrılarının %10’unu oluşturan Sekonder Baş Ağrıları vardır ki bunlar dahada önemlidir. Beyin tümörleri,Beyin kanamaları,Beyin içi basınç artımı ve basınç düşüklüğü yapan nedenler, Serebral Ven Trombozları, Damar tıkanmaları, Kafa travması sonrası beyinde oluşan hasarla ortaya çıkan ağrılar, Subaknoid kanamalar, Beynin damarlarında oluşam malfarmasyonlar, Anevrizmalar, Temporel arteitis gibi damar iltihapları, Beyin ile kafatası kemiği arasında travma sonucu oluşan kanamalar, Beyin iltihapları, Menenjitler, Toksit ve metabolikli hastalıklar sonucu ortaya çıkan hastalıklar, Zehirli gazların ve işyerindeki zehirli maddelerin solunmasıyla ortaya çıkan baş ağrıları, Aşırı ilaç kullanımına bağlı ağrılar, Sistemik enfeksiyonlar, Kalp akciğer ve diğer organ hastalıkları sonucu ortaya çıkan baş ağrılar, Kan hastalıkları, Göz,kulak,burun,ağız ve dişlerde bir bozukluk sonucu ortaya çokan baş ağrılarnın yansıması yada Boyun kasları-boyun kemiklerinin bozukluğu sonucu ortaya çıkan ağrılar bu guruptan sayılır. Tüm baş ağrılarının %10’unu yapmasına rağmen bu bahsettiğimiz nedenlerin hepsi çok ciddidir ve hastanın hayatını tehdit edebilir
Bunlardan bazılarını belirtecek olursak;
SAK : Spontan Beyin damarlarından birisinde yırtılma sonucu ortaya çıkar. Şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma, bilinç bulanıklığı ve bilinç kaybı yapar. Hemen ve acil müdahalesi gerekir. Gecikilmesi halinde hasta kaybedilebilir.
Menenjitis : Bu durum genellikle ateşle başlar. Boyun ve sırt ağrıları ile birlikte şiddetli baş ağrısı, bulantı ve giderek bilinç kaybı oluşur. Acil müdahale gerekir.
Temporal Arteritis : Genellikle tek yanlı şakakta lokalize bazende çift yanlı olabilir. Genellikle 50 yaşın üstündeki şahıslarda görülür. Tedavi geciktirilirse körlük oluşur.
Epidural-Subdural-Beyin içi kanamalar : Çok ciddi baş ağrısı yapan nedenlerdir. Kısa sürede bir hastaneye başvurmayan hastaların hayatında ciddi tehlikeler gelişebilir.
KİBAS yapan nedenler : Bu vesileyle oluşan baş ağrıları beyin dokusunun omurilik kanalına itilmesine bağlı her an kalp ve solunum durması ile karşı karşıya kalabilirler.
Beyin tümörleri : İçlerinde hızlı seyreden glial tümörler gibi bazı tipleri erken teşhis ve tedavi gerektirir. Ağrılar yavaş başlar hızlı ilerler. Ve hastanın hayatını tehlikeye sokar.
Baş ağrısı oluşturan bu kadar önemli nedenlerin yanında bazende hayati tehlike oluşturmamakla beraber insanı canından bezdiren primer baş ağrıları dediğimiz bir grup daha vardır. Bu grup Tüm baş ağrılarının %90’nını oluşturduğunu yukarıda bahsetmiştik
Primer Baş Ağrıları : Bu tür baş ağrıları toplumda çok sık rastlanmasına rağmen ağrıyı çekenlerin büyük bir kısmı doktora baş vurmayıp etrafındakilere danışarak şikayetlerini gidermeye çalışırlar.
Doktora başvuranların birçoğu da ilgili branş hekimine gidilmemesi nedeni ile yanlış tanı alır ve hastalığın kronikleşmesi kaçınılmaz olur.Primer baş ağrılarını 4 grupta sıralayabiliriz.
1-Auralı-Aurasız Migren
2-Gerilim Tipi Baş Ağrıları
3-Küme baş ağrısı ve diğer Trigeminal otonomik Baş ağrıları
4-Seyrek görülen diğer primer baş ağrıları
Olmak üzere 4 grup olarak toplanır.
Migren : Tanısı daima hastadan alınan bilgiye göre konur. Röntgen ve Laboratuar tetkiklerinde herhangi bir sonuç elde edilemez. Onun için hasta çok dikkatli dinlenilmeli. Ve tanı ona göre konulmalı. Migrenli hastalardan Tomografi ve MRG istenilmesi anlamsızdır. Hastanın daha çok endişe ve vesvesesini arttırır.
Auralı migren : Tüm migrenlerin %10’unu oluşturur onun için ender görülür. Aura denilen şey ağrı başlamadan yaklaşık 15-20 dk önce ortaya çıkar (Zikzaklı görmeler, görme alanında boşluklar, bazen konuşma bozukluğu, ışık çakmaları). Arkasından genellikle tek taraflı zonklayıcı ışık, güneş, ses duyarlılığında artma yapan ve sürekli bulantı çoğu kere kusmanın eşlik ettiği tipik bir ağrıdır.
Tüm migrenlerin %90’ını Aurasız migren oluşturur ve çoğu kere bir öncü belirti olmadan ağrı başlar. Ve yaklaşık 12-24 saat devam eder. İnsanı günlük aktivitesinden alıkoyar ve hayat kalitesi iyice düşer.
Migren ağrıları olan şahısların ebeveynleride araştırılcak olursa bir çoğunda da benzer ağrıların olduğu görülür. Bu ağrılar eğer tedavi edilmezse kronikleşir insanın günlük yaşantısını bozar.
Migren hastalarının üzerinde durması gereken en önemli şey tedavilerine erken başlamak ve ağrıyı başlatan nedenleri ortadan kaldırmaktır.
Bunları şöyle özetleyebiliriz:
*Parlak ışıklar, korku, heyecan , hava değişikliği, yüksek irtifa, lodos.
*Uykusuzluk, bazen aşırı uyku , ve çoğu kere uyku düzeninde bozulma.
*Sıcakta yapılan aşırı fizik egzersizleri, yorgunluk,stres,gerginlik, kaygı ve korkular.
*Doğum kontrol hapları, bazı kalp ilaçları, alerji ilaçları, bazı tansiyon ilaçları ve östrojen ilaçları.
*Alkollü içecekler, tatlandırıcılar, cikolata, narenciye, bekletilmiş peynir, öğün atlama ve açlık halidir.
Gerilim tipi Baş Ağrıları: Tüm baş ağrılarının %35-%78’ini oluşturur. Ve en sık rastlanılan baş ağrısı tipidir. Genellikle başın 2 tarafını kaplar, basınç veya sıkışma şeklinde olup hafif ve orta şiddettedir. 1 günden 1 haftaya kadar devam edebilir. Fiziksel aktivite ile artış olmaz ve ağrıyla birlikte bulantı kusma, ışık ve ses duyarlılığı görülmez. Sıkıntı,stres,gerginlik huzursuzluk, uykusuzluk gibi ruhsal nedenlerle ortaya çıkar veya artış gösterir.
Bu hastalar genellikle hastalıklarını ciddiye almadıklarında tüm ağrı kesicileri denerler. Daha sonrası da ağrıları kronikleşir. Bütün ay boyunca devam eder, hayatları zehir olur. En önemlisi de analjezik bağımlısı olurlar. Bu tür ilaçlar artık ağrılarını kesmediği gibi ağrılarının artmasına da neden olur. Bu ağrı tipi ilerde kronik günlük baş ağrısı dediğimiz bir ağrı şekline dönüşür.
Burada bir önemli noktada özellikle tedavide kullanılan ve alışkanlık yapan ilaçların seçimidir.Hasta mutlak bir uzman hekimi görüşü almadan bilmediği ilaca başlamamalıdır.Çünkü bu ilaçların birçoğu başlangıçta ağrıyı kesmekle beraber daha sonra ilacın kendisi ağrıya neden olmaktadır.
Diğer Primer Baş ağrılarında ise nadir görülen Küme Baş Ağrısı, paroksismal hemikranya, sunct, primer saplanma ağrıları, öksürük baş ağrısı, egzersiz baş ağrıları, cinsel ilişki esnasında ortaya çıkan baş ağrıları, hipnik (uyku) baş ağrısı v.b ağrılardan oluşur.
Başta sorduğumuz soruyu şimdi cevaplandıralım: Eğer başınız ağrıyorsa bunu ciddiye alın ve bir Uzman Hekime muayenenizi yaptırarak tedavinizi başlatın. Unutmayın ki İhmalkârlık ya da duyarsızlık ilerde pişman olabileceğiniz ciddi bir hastalığın başlangıcı olabilir.