Uyku niçin önemli ?
Kıyametin küçüğü olur mu bilmem ama ölümün küçüğü dendiğinde akla uyku gelir.Ömrümüzün nerede ise üçte birlik bölümünü geçirdiğimiz uyku nedir.? Bildiklerimiz ve hala bilemediğimiz yönleri ile şöyle bir göz atalım:Kısaca tanımlarsak uykuyu;Çevremizle iletişimimizin geçici olarak kaybına sebep olan bir süreç diyebiliriz.Uykuda biz uyusak da kalbimiz beynimiz ve tüm organ doku ve hücrelerimiz çalışmalarını sürdürürler…
Neden uyumamız gerekir nasıl başlar ne şekilde devam eder ve neden sona erer gördüğümüz ruyalar uykunun neresinde gibi bir çoğumuzun merak ettiği soruların cevabını da anlaşılır bir şekilde vermeye gayret edeceğim .Kendi medeniyet kültürümüzde uyku ile ilgili ruyalarla ilgili Kurani ve sünnete dayalı çeşitli duyumlarımız ve bilgilerimizin altında yatan gerçekleri anlamaya çalışacağız.
Her şeyi bir denge ve düzen içinde yaratan Yüce Mevlamız çok değerli ve elzem bir gıda olan uyku ihtiyacımızı sağlıklı almamızı içimize yerleştirdiği bir saat ile düzenlemiş. Bu saatin yanılmaz ve şaşmaz bir günlük döngüsü 24 saatten 18 dakika fazla.Genetik kodlarımıza nakşedilen bu saat sayesinde sadece uykumuz dengelenmez.Yeme içme ihtiyaçlarımız hücrelerimizin düzen ve ahengi hormonal dengemiz vücut ısısı gibi önemli olan yapılarımız da düzen içinde tutulur.
Son yıllara kadar beyindeki yeri konusunda spekülasyonların olduğu biyolojik saatimizin beynimizde hipotalamus olarak adlandırılan bir çekirdekte olduğunu biliyoruz.Yirmidört saat on sekiz dakikalık günlük ritme göre çalışan bu saatin 18 dakika fazlalığının sebebinide artık biliyoruz.Bu süre zarfında saatimiz her gün sıfırlanarak ertesi güne bizi hazırlamakta…
Aslında doğamıza ve yaratılışımıza uygun bir yaşam tarzı sürdürdüğümüzde uyku ile ilgili bir sorunda yaşamıyoruz.Her şey kendi iç düzeni içerisinde bizim sağlıklı uyku gıdası ile beslenmemize göre ayarlı…Sağlıklı uyku diyorum özellikle…Çünkü insan aç susuz günlerce yaşayabildiği halde uykusuzluğa ancak 10-12 gün dayanabiliyor..Bunun ilerisi yok…Uyku bu kadar önemli yaşamımız için..
İçimizde ayarlı olarak tutulan biyolojik saatimizi bozan ana sorumlu yaşam şeklimiz… Bu saat güneşin ilk ışıkları ile kuruluyor ve akşam karanlığının etkisi ilede bir daha kuruluyor… Bu düzen ve denge melatonin isimli bir hormon tarafından sağlanıyor..Bu günün stresli yoğun ve yorgun insanı kendi doğasına aykırı olarak yaşamasa saatinde yatıp saatinde kalksa her gün kendini resetleyerek formatlayarak adeta yeniden kaybettiği enerjiyi kazanacak ve daha sağlıklı zinde yaşamın kapılarını açacak..
Yapılan bir araştırmanın sonucunu hatırlıyorum..Uyku ile sorunu olan insanların yüzde yetmişlerin üzerinde olduğu gerçeğini nasıl izah edebiliriz…Bir günlük uyku süresi yaşa ve kişiye göre değişmekle birlikte 6-8 saat olarak kabul ediliyor.Bu süre zarfında iki çeşit uyku ile de gıdamız temin ediliyor..Ruya uykusu ve diğeri..Diğeri dediğimiz ise yüzeyel hafif orta ve derin uyku süreçleri olup 30-60 dakikalık periyodlar halinde…Toplam bir gecede uykuda geçirdiğimiz sürenin yaklaşık yüzde sensen gibi bir kısmı .. Yüzde yirmilik dilim ise ruya uykusu…
Uykuda gördüğümüz ruyalarla ilgili kısaca bildiklerimizi hatırlaryalım…Bir gecede genellikle 4 kez ruya uykusu döngüsü yaşıyor ve gece boyuda sayısız ruyalar da görebiliyoruz. Rüya görülen zaman süresi çok kısa ve bir dakikayı geçmemesine rağmen görülen şeyleri, saatlerce anlatabilirsiniz. Rüya da zaman kavramı yoktur. Hatta rüya içinde rüya bile görebilir ve her şeyi açıkça hatırlayabilirsiniz. Dolayısı ile rüya’da zaman sıfırdır ve zaman mefhumu süre tanımaz. Rüyaların gerçek hayatla bağlantısı , hep merak edilen ve araştırılan bir durum olmuştur.Vede olmaya devam edecektir.
Rüyalar aslında, boş şeyler değildir. Rüya, bir çok bilim adamına fikir ve ilham kaynağı olmuş bir çok icat rüya esnasında keşfedilmiştir. Kekula’nın benzenin altıgen (hexagon) yapısını bulması, Mendelyev’in peryodik tabloyu bulması, Jon von Newman’nın bilgisayarların temelini atan buluşlarını yapması, Norbert Weiner’in radarı bulması, Einstein’in rölativite kuramı ile ilgili bazı gerçekleri formülize etmesi, Tesla’nın bazı buluşları hep rüya sırasında gerçekleşmiştir.Kuranda Yüce Mevlamız ruya yorumu hikmetini Yusuf Peygambere verdiğini bildirerek ruyalarla ilgilenmemizin kapısınıda bizlere açıyor…
Uyku niçin küçük ölüm olarak adlandırılıyor acaba??Son yıllarda isminden sık bahsettiğimiz uyku –apnesi yani uykuda nefes durması ve horlama ile giden bir hastalık var…Özellikle ani gece ölümlerinde bu hastalığın adı öne geçmiş durumda…Bu hastalığın ana sebebini araştırdığımızda karşımıza yine yaşam tarzımızda yaptığımız hatalar çıkıveriyor.Özellikle aşırı kilo ve kolesterol yanında tansiyon yüksekliği , midemizi çöplük gibi kullanma gibi yanlış alışkanlıklarımız sorumlu olarak karşımıza çıkıveriyor…
Ruh ve beden sağlığımız için uyku gıdamıza dikkat edelim.Erken yatıp erken kalkmaya çalışalım.Bağışıklık sistemimizi güçlendirerek hastalıklara karşı daha dirençli olmak istiyorsak muhakkak uykumuz düzenli olmalı. Geçici yaşanan halsizlik bitkinlik yorgunluk ve huzursuzluk gibi bulguları olan insanlar her şeyden önce uyku gıdası ile ilgili bir sorgulamadan geçirmeli kendini….Depresyon panik bozukluk strese bağlı hastalıklarda da uyku sorunu ile karşılaşabiliyoruz..
Kendimizle çevremizle barışık olmak istiyor ve hafızamızı güçlendirmek istiyorsak muhakkak uyku gıdamız yeterli olmalı ve zamanında alınmalı…Uyku gıdasını zamanında almıyorsak bununda bedelini bir şekilde ödemekle durumunda oluruz..Sağlık ve mutluluk dileklerimle…