Akupunktur nasıl etki eder ?
Yıllardır geleneksel Çin tıbbı uygulayıcıları kıl kalınlığında çelik gümüş altın iğneleri vücudun belirli noktalarına batırarak hastalarına şifa dağıttıklarını iddia ettiler. Kapalı bir ülke olan Çin de bu olup bitenler ancak 1960lı yıllarda globalleşmenin etkisi ile bütün dünyada yankı uyandırmaya başladı. Çeşitli ülkelerden bilim adamları Çin de bu olup bitenleri başlangıçta ciddiye almadıysa da zamanla araştırmacı bilimsel merakın da etkisi ile bazı sorgulamalar ve çalışmalarla bu tedavideki mantığı tutarlığı ve açmazları anlamaya çalıştı.
Modern ve çağdaş bilim; geleneksel akupunktur uygulamasındaki meridyen, nokta enerji çi gibi çeşitli soyut kavramlarla karışık olan bu uygulamaların mantığını anlamaya çalıştı. Akupunkturdaki etki-tepki mekanizması ile ve beyin, omurilikten salgılanan çeşitli hormonların etkisi sonucu tedavilerde başarılı olduğu kanaati günümüzde tüm bilim çevrelerince ortak kabul gördü.
Ülkemizdeki akupunktur serüvenine gelince;1980 li yıllarda akupunkturda dahil tamamlayıcı tüm tıbbi tedavilere hekimlerimiz top yekün karşı çıkarken günümüzde bu duruş yerini daha temkinli bir sessiz bekleyişe bırakmıştır.
Şöyle ki; Asistanlık yıllarımda bu tedavi ile ilgili doküman kitap ve broşürleri hocalarımızın büyük bir bölümü göz atmayı dahi değer bulmazken bugün ülkemizde yüzlerce tamamlayıcı tıp kitabı onlarca baskı yaparak tıp camiasına ve geniş halk kitlelerine ulaşmaktadır. Akupunktur ,akupressor, refleksoloji, reiki, biyoenerji hatta ayurveda ilimlerinin ortak paydasında vücut enerjisi ve enerjinin vücutta dolanım felsefesi temel olarak kabul görmektedir.
EFT yada diğer adı ile dokunmatik akupunktur yada aku enerji yada akupressör .bütün bu tedavilerde normalde akışkan ve dengeli bir enerji nin vücuda eşit dağıldığı varsayımı üzerinden etki etmektedirler .Enerji hücrelere kadar dengeli yayıldığı sürece hastalıklar insanlara ulaşamaz felsefesine göre bu tedavilere ve uygulamalara bakabilsek anlaşılamaz gibi görülen bir çok sorunu çözebiliriz kanatindeyim.
Bu enerji dengenin şöyle ya da böyle bozulması ise çeşitli hastalıklara aday haline gelmemizi sağlıyor ve en zayıf yerimizden de hastalanıyoruz. Kimimizin başı ağrıyor kimimiz midesi kimimiz ise ruhsal hastalıkların pençesine düşebiliyor depresyondan uykusuzluğa tükenmişlikten huzursuzluğa birçok hastalığa karşı dirençsiz hale gelebiliyoruz.
Günümüz modern tıbbı önceleri bu teşhis ve tedavi yaklaşımlarına alternatif tıp ismini layık görürken daha sonra alternatif tedaviler kavramı ortaya atıldı. Yakın geçmişimizde ise bu teşhis ve tedavilerin topuna birden tamamlayıcı tıp uygulamaları ismi verilmeye başlandı. Özellikle gelişmiş batı ülkelerinde sayıları ve taraftarları katlanarak artan bu uygulamalar ülkemizde bir disiplin altına alınarak sağlık bakanlığımızın kontrolüne alınmıştır. Teşhis ve tedavilerde başarımız arttıkça hastalarımıza hiç bir yan etkisi olmayan bu uygulamalar ülkemizde de giderek yaygınlaşacak ve halkımızın sağlığına olumlu katkıları da katlanarak artmaya devam edecektir. Bu birazda biz hekimlerin gayretine ve tedavi mantığını hastalarımıza iyi aktarmamıza bağlı gibi görünüyor.
Her ne sebeple olursa olsun tıpta ben yaptım oldu mantığı geçerli değildir.Yaptığımız tedavi ve uygulamaları öncelikle hekimlerimize ve hastalarımıza tüm açıklığı ile berrak bir şekilde sunmamız gerekiyor. Akupunktur olsun lazer yada nöral terapi hangisi olursa olsun bu tedavileri uygulamak için öncelikle uygulamayı yapanın hekim olması ve tıp diploması yanında tedavi uygulama yeterlilik sertifikası olmalıdır
20 yılı aşkın bir süredir akupunktur uygulamalarımdan elde ettiğim bilgilere ve edindiğim tecrübeler göre akupunktur tedavisi ülkemizde emekleme döneminde olan bir çocuk durumundadır..Onu geliştirmek büyütmek toplumun istifadesine sunmak ise biz hekimlere düşmektedir. Yoksa ehil olmayan ellerde yanlış uygulamaların vebaline ortak olacağımız korkusunu yaşıyorum.
Akupunktur basit anlamı ile ne bir mucize nede bir şarlatanlık uygulamasıdır. Akupunktur içinde birçok bilinmezi barındıran biz hekimlerin bilimsel uygulamaları ile daha anlaşılır hale gelmeyi bekleyen bir uzmanlık alanıdır. Günlük pratik uygulamalarımda başarılı olduğuna inandığım ve akupunkturla tedaviedilebilen hastalıklara gelince:
1. Organik kökeni olmayan fonksiyonel vaskuler ve gerilim baş ağrılarında başarı ile kullanılabilir. Özellikle ilaçlardan orijinli çeşitli yan etkiler akupunktur tedavisinde hemen hemen sıfır düzeyindedir. Hamile baş ağrılarında ve kusmalarında birçok hastamızın derdine dermen olduğunu gözlemlemişimdir. Nevralji türü ağrılar yine başarı ile uyguladığımız hastalıklardandır.
2. Boyun sırt ve bel ağrıları ve fıtıkları akupunkturun başarılı sonuçlarını gördüğümüz hastalıklardır. Özellikle kas kasılması ve fıtıklaşma ya da kireçlenme ağrılarında umulmaz başarılı sonuçlar görmek mümkün.
3. Sinüzit baş ağrılarında hem ağrı kesici hem de vücut direncini artırıcıdır.
4. Depresyon sıkıntı uykusuzluk huzursuzluk stres ve gerilim gibi günümüz insanının sık karşılaştığı sorunlarda ilaçlarla birlikte veya tek başına akupunktur yüz güldürmektedir.
5. Yüz felci ve beyin felci rehabilitasyonun da gerek hastayı mobilize etmesinden gerekse hekim hasta diyalogunun zemini sağlamlaştırmasında dolayı çok güzel neticeler alabiliyoruz..
6. Gece altına ıslatma sorunu olan çocuklarda ve gençlerde ilaçlarla beraber uygulanana akupunktur kısa sürede sonuca ulaşmamıza vesile olmaktadır.
7. Uyuşturucu madde bağımlılığında denenen tedaviler yanında akupunktur tedavisi birçok madde bağımlılığına karşı tedavide göz ardı edilmemelidir.
8. Sigara bağımlılığına karşı akupunktur uygulamalarının neticeleri yüz güldürmeye devam etmektedir.
9. Alerjik kökenli hastalıklar astım alerjik rinit saman nezlesi ve kaşıntı.
10. Müzmin romatizmal şikayetler kireçlenmeler ve kemik erimesi yaygın kas ağrısı gibi hastalıklarda akupunktur hem zararsız hem de çok yararlı sonuçlarını gördüğümüz çağdaş bir tedavi yöntemidir.
11. Şişmanlık aşırı zayıflık ve metabolizma bozulmasına bağlı yeme bozukluğunda akupunktur günümüzün moda tedavilerinden çok üstün sonuçlar veren yüz güldürücü tedavilerdendir.
12. Uyku düzensizliği huzursuz bacak sendromu gibi tedavisi oldukça zor hastalıklarda akupunktur ilk akla gelmesi gereken bir tedavi metodudur.
13. Panik atak fonksiyonel kalp çarpıntısı ve asabi hipertansiyonda sonuçlar şaşırtıcı şekilde olumlu ve kısa sürede yüz güldürücüdür.
14. Cinsel fonksiyonları dengeler iktidarsızlık ve cinsel istekte azalma gibi durumlarda kısa sürede olumlu gelişme başlar.
15. Menapozda günümüzde kullanılan tüm tedavilerden daha yüz güldürücü sonuçlar elde etmek mümkün..
Akupunkturun bilimsel temeline yönelik yapılan spekülasyonlara karşı verilecek en önemli cevap: Akupunktur uygulamasından sonra beyinden salgılanan doğal zararsız ağrı kesici hormonların miktarının bu tedavi ile anlamlı derecede artmasıdır. Bu hormonlar sayesinde hem ağrılardan kurtuluyoruz hem de daha mutlu ve huzurlu yaşama imkanını elde edebiliyoruz.Bunun yanında bağışıklık sistemimiz güçleniyor .Hücrelerimizin iç ve dış ahengi dengeleniyor .Sempatik ve parasempatik sinir sistemideki düzensizlikler azalıyor.Hasta hekim diyalogunun olumlu sonuçları ile birlikte hastalarımız daha kısa sürede daha az ilaç alarak ve daha kalıcı iyilikler elde edebiliyorlar.Denediğinizde göreceğiniz umudu ile kalın sağlıcakla