Gırtlak (larenks ) kanseri
Ses kısıklıkları özellikle ülkemiz gibi çok sigara içilen bölgelerde önemle üzerinde durulması gereken bir durumdur. Bu şikâyetin altından bir gırtlak kanseri çıkabilir. Çünkü gırtlak kanserleri en sık rastlanan kanser tiplerindendir. Ses kısıklığı olanlar vakit geçirmeden hemen bir KBB uzmanına muayene olmalısınız. Kanserden değil geç kalmaktan korkmalısınız. Çünkü erken tanı ve tedavi sizi tüm gırtlağınızı kaybetmekten kurtarır.
Gırtlak (Larenks) kanserlerinin sebepleri nelerdir?
Genel olarak kanser oluşumunu etkileyen çok çeşitli nedenler vardır. Gırtlak kanserlerinin nedenleri arasında ilk sırayı sigara almaktadır. Aktif içiciler kadar olmasa da pasif sigara içiciliği de kanser oluşumunda etkilidir. Gırtlak kanserleri olan kişilerin büyük çoğunluğu sigara içen kişilerdir. Erkeklerde gırtlak kanserlerinin fazla görülmesinin altında da sigara kullanımının fazla olmasından kaynaklanmaktadır.
Sigara dışında aşırı alkol kullanımı, kötü yaşam koşulları, yetersiz beslenme, radyasyon, reflü, boya maddeleri, ağaç ve petrol sanayi gibi iş kollarında çalışanlar, sesi kötü kullanma gibi pek çok nedenler de gırtlak kanseri oluşumunda etkili olabilmektedirler. Tüm bunlara rağmen bazen hiçbir nedene bağlanamayan kanser olguları da görülmektedir.
Gırtlak (larenks) kanserinin belirtileri
Gırtlak kanserlerinde hastaların en belirgin şikâyeti ses kısıklığıdır. Ses kısıklığı gittikçe ilerler ve tedavilere cevap vermez. Bunu yutma güçlüğü, yutkunma esnasında boğaz ağrısı, boğazda takılma hissi, yutkunma esnasında kulağa vuran ağrı, kanlı balgam, ileri vakalarda nefes darlığı ve boyunda şişlik gibi bulgular eşlik eder.
Gırtlak Kanserlerinde Tanı
Yukarıda saydığımız şikâyetlerden biri ya da birkaçı bulunan kişiler öncelikle bir KBB hekimine gitmelidirler. Gırtlak kanserlerinin tanısını koymak zor değildir. Öncelikle konvansiyonel KBB muayenesi yapılır. Bu muayenede hekimi kuşkulandıran bir durum varsa ve hastanın da şikâyetleri anlamlı ise hastaya indirekt laringoskopi yapılır. Yani hastanın gırtlağı ışıklı aletler ile bakılır. Laringoskopik muayene normal ise sorun yoktur. Ancak muayenede normal anatomik görünümü bozan herhangi bir patoloji varsa bu sefer lokal ya da genel anestezi altında direkt laringoskopi yapılır ve gırtlaktaki patolojiden parçalar alınır. Alınan bu parçalar kesin tanı için patolojik tahlile yollanır.
Bu arada hastanın boynuna yönelik ultrasonografi (USG), bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRG), eğer gerekli ise pozitron emisyon tomografisi (PET) gibi tanı yöntemlerinden de yararlanılır ve sonuçlara göre yapılacak tedavi metodu ya da metotları belirlenir.
Gırtlak (Larenks) Kanserinde Tedavi
Gırtlak kanserlerinin tedavisinde üç çeşit tedavi metodu vardır.
1- Cerrahi Tedavi
2- Radyoterapi
3- Kemoterapi
Bu tedavi metotlarının hangisinin uygulanması gerektiği konusu ise tümörün yerleşim yerine, boyutuna, hastanın yaşına, genel durumuna, tümörün histolojik tipine, evresine, yakın ya da uzak metastaz yapıp yapmadığına bağlıdır.
Cerrahi Tedavi en sık uygulanan ve en etkin olan yoldur. Gırtlak kanserleri genellikle erken evrelerde tanı konulabildiği için tedavisi de erken olabilmekte ve sonuçları yüz güldürücü olmaktadır. Cerrahi tedavide ameliyatın boyutu olguya göre değişmektedir. Tek bir ses telinin alınmasından tutunda tüm gırtlağın alınması ve boyun lenf bezlerinin temizlenmesine kadar çok çeşitli ameliyatlar yapılabilmektedir. Gırtlağın tamamen alındığı olgularda konuşmak için yapay ses protezleri takılmaktadır. Bu protezler sayesinde hastalar anlaşılır bir konuşma elde edebilmektedirler.
Radyoterapi seçeneği yalnız başına uygulanabildiği gibi, cerrahi tedavi ile beraber de kullanılmaktadır. Özellikle birinci evre ve ikinci evrenin erken dönem tümörlerinde radyoterapi cerrahi kadar etkili olabilmektedir. Ancak ikinci evreyi aşmış tümörlerde daha çok yardımcı olarak kullanılmaktadır. Bazen ameliyat edilemeyecek kadar ileri tümörlerde ya da hastanın genel durumu ameliyatı engel olan olgularda da radyoterapi palyatif amaçlı verilebilmektedir.
Kemoterapinin larenks kanserlerinin tedavisinde tek başına etkinliği pek yoktur. Bazı olgularda cerrahi ve radyoterapi ye yardımcı olarak uygulanabilmektedir.