Demans (bunama) nedir? Belirtileri nelerdir?
Bunama (Tıp dilinde Demans) ileri yaşlarda görülen ve genellikle yavaş ilerleyen başta unutkanlık olmak üzere birçok zihinsel bilişsel faaliyette bozulma ile karakterize bir durumdur. Hasta bu nedenle günlük yaşamdaki faaliyetlerini eskisi düzeyinde sürdürmekte zorlanır. Demans 65 yaşının üstünde olan insanların yaklaşık %15’inde görülür ve yaş ilerledikçe görülme sıklığı daha da artar.
Ben de çok unutkanım, bunamış olabilir miyim?
Unutkanlık nöroloji hekimlerinin çok sık karşılaştığı bir yakınmadır. Ancak bu yakınmayla gelen hastaların çoğunda sebep bunama değildir. Özellikle genç hastalarda en sık sebep stres, iş yoğunluğu, sıkıntılar veya depresyon gibi durumlardır. Burada gerçek bir unutkanlık değil aslında dikkat eksikliği söz konusudur. İnsan kafasında işle ilgili, evle ilgili, eşiyle-çocuklarıyla ilgili binbir düşünce-sıkıntı dolaşırken ister istemez karşısındaki kişinin söylediklerine, okuduklarına, gördüklerine tam konsantre olamaz ve bu bilgiler tabiri caizse “bir kulağından girip ötekinden çıkıverir”. Bu durum kaygı-stres giderici bazı ilaçlarla kontrol altına alınabilir. Bunun dışında tiroid beziyle (Guatr) ilgili bazı durumlarda ve vitamin eksikliklerinde de unutkanlık görülebilir. Doktorunuz bazı basit laboratuvar testleri ile bu durumu anlayabilir.
İleri yaştaki hastalardaki hastalarda unutkanlık daha sık olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunların bir kısmı yaşa bağlı basit unutkanlıklar olmakla birlikte bunama da olabilir. Yaşımız ilerledikçe beynimizin de yaşlandığını ve gençken olduğu kadar dinamik çalışmadığını unutmamak gerekir. Demans tanısı almak için kişinin günlük yaşam aktivitesindeki bağımsızlığını kaybetmiş olması gereklidir. Doktorunuz size veya yakınlarınıza bazı sorular sorarak ve birtakım testler isteyerek bunun ayrımını yapabilir.
Demansın nedenleri nelerdir?
Demansa neden olabilen pek çok hastalık vardır. Yukarıda bahsi geçen stres, depresyon gibi nedenler demans olarak değerlendirilmemektedir. Demansın en sık sebebi Alzheimer hastalığıdır. Bunun dışında inme, ilerleyen beyin yıkımına neden olan bazı hastalıklar (Lewy-cisimcikli demans, frontotemporal demans, Parkinson hastalığı vb), ani ancak kalıcı beyin hasarına neden olan bazı hastalıklar (Beyin iltihapları {Ensefalit, Tüberküloz, Frengi}, Menenjit, Travma vb), Beyin tümörleri, Hidrosefali (Beyin boşluklarındaki sıvı miktarının artması), kronik alkolizm, tiroid hormonu düşüklüğü, vitamin eksiklikleri gibi hastalıklar da demansa neden olabilirler.
Demansın bulguları nelerdir?
Çoğu demansta en önemli bulgu hafıza kaybıdır. Genellikle yakın bellek ilk önce etkilenir. Hasta eskiye ait olayları gayet iyi hatırlarken yakın zamandaki olayları unutur. Hastalık ilerledikçe hasta eskiye ait şeyleri de hatırlamakta güçlük çekebilir. Zaman içerisinde hafıza bozukluğuna kelime bulma güçlüğü, kullanılan kelime sayısında azalma, yanlış kelimeler kullanma, yeni cihazların kullanımını öğrenememe, isimleri bazen yüzleri tanıyamama, yer-yön karıştırma, organizasyon becerisinde bozulma, hesaplamada, fatura takibi gibi para işlerinde aksama gibi yakınmalar da eklenebilir. Hasta bunlar nedeniyle günlük yaşamında düzenli yaptığı işlevleri yapamaz hale gelir ve başkalarının yardımına muhtaç hale gelir. Hastalığın son safhalarında artık yatağa bağımlı, idrarını tutamaz, kendi başına beslenemez hale gelir.
Bazı demanslarda hafıza bozukluğu ön planda olmayabilir. Bazen kişilik ve davranışları değişiklikleri görülebilir. Eskiden eli sıkı olan bir hasta artık son derece müsrif, evinin temizliğine titizlenen bir ev hanımı dağınık, pasaklı, nezaketiyle ve efendiliğiyle tanınan bir kişi kaba, küfürlü konuşan ve hatta etrafına cinsel tacizde bulunan biri haline dönüşebilir.
Demansın tedavisi var mıdır?
Bazı demanslar tedavi edilebilir ve erken dönemde tedavi edilirse geriye dönüşümsüz hasar gelişmesi önlenebilir. Bu nedenle bu sebeplerin erken dönemde tanınması önemlidir. Kronik enfeksiyonlar (frengi, tüberküloz), hidrosefali, hipotiroidizm, vitamin B12 eksiklikleri gibi nedenler en sık görülen tedavi edilebilir nedenlerdendir.
Başta Alzheimer hastalığı olmak üzere ilerleyici beyin yıkımına yol açan (nörodejeneratif) hastalıkların kesin bir tedavisi henüz yoktur. Ancak mevcut tedavilere erken dönemde başlanması hastalığın seyrini büyük oranda yavaşlatmaktadır. Verilen ilaçlar gerek hastanın gerekse hasta yakınlarının yaşantısını bir nebze olsun kolaylaştırabilmektedir ve dolayısıya yaşam kalitesini arttırmaktadır. Bunun dışında bu tür hastalıklarda görülen davranış bozukluğu, uyku düzensizliği, hayal görmeler için de tedaviye ihtiyaç vardır. Bu nedenle bu tür hastaların bir nöroloji hekimi tarafından takip edilmesi gerekmektedir.