60 Yaş üstü üç kadından birinde Rahim Sarkması görülüyor
Rahmin duvarından ayrılarak vajinaya doğru kayması rahim sarkması olarak tanımlanıyor. Rahim sarkması var olan idrar kaçırma problemini maskeleyebiliyor ya da rahim sarkması ile idrar kaçırma birlikte görülebiliyor. Pelvik taban kaslarının düzenli çalıştırılması rahim sarkmasını önleyebiliyor, ileri evrelerde ise genellikle cerrahi olarak tedavi edilebiliyor. Memorial Şişli Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Volkan Erdoğan, rahim sarkmasının nedenleri ve belirtileri hakkında bilgi verdi.
Yaşla birlikte görülme sıklığı artıyor
Her yaştan kadında rahim sarkması görülebilmektedir. Doğum yapmış her yaştan kadında görülebilmekle birlikte 20’li yaşlarında bile görülen vakaların mevcut olduğu bir durumdur. Özellikle çok doğum yapmış ya da zorlu doğum yapmış kadınlar daha risk altındadır. Bununla birlikte yaşla doğru orantılı olarak sarkma problemlerinin de görülme sıklığı da artmaktadır. 40’lı yaşlarında olan kadınlarda her 4 kadından 1’inde görülürken 60’lı yaşlarda görülme sıklığı her 3 kadından 1’ine artmakta, 80’li yaşlara gelindiğinde ise bu oran her 2 kadından 1’e çıkmaktadır.
Rahim sarkmasının en önemli nedeni doğum
Rahim sarkması; uzun süren doğum, kilolu bebek doğurma öyküsü, çok sayıda doğum yapma, doğumun zorlu geçmesi ve dokuların yavaş yavaş fonksiyon kaybetmeye başladığı menopozal dönemde görülebilmektedir. Rahim sarkması belirtileri şöyledir;
- Rahim sarkması olan kadınlar da vajina bölgesinde ellerine şişlik ya da dışarı uzanan kitlesel bir doku gelir.
- Rahmin tamamı ya da bir kısmının dışarı çıkması sebebi ile ele gelen kabartı şeklinde de kendini gösterebilir.
- Ağır kaldırmak, ıkınmak gibi kendini zorladığı durumlarda rahim dışarı çıkıp zorlayıcı durum ortadan kalktığında tekrar içeri girerek bir süre belirti vermeyebilir.
- İdrar kaçırmaya neden olabilir.
- Kasık ağrısı ve cinsel fonksiyon bozukluğu görülebilir.
- Kabızlık sorunu yaşatabilir.
Bu durum örneğin pazar ya da market dönüşü poşetlerin taşınması esnasında kadının vajinasından bir şey çıkma hissi ile kendini en iyi gösterir. Bu bahsedilen durumların hepsi rahim sarkmasının derecesi ile bağlantılıdır.
Rahim sarkması 2 şekilde tedavi ediliyor
Pelvik organ sarkmalarının tedavisi ana hatları ile ameliyatsız tedaviler ve ameliyatlar olmak üzere ikiye ayrılır. Bu iki yol da hastayı tedavi edebilecek yetkinliğe sahip olup ikisi arasındaki ayrımı yapan hastanın kendisidir. Ameliyatsız tedavi seçenekleri fizik tedavi ve pesserlerdir. Pesser rahmi ve sarkan dokuyu yerinde tutan simide benzeyen silikon aletlerdir. Fizik tedavi; Kegel egzersizi olarak adlandırılan kadının evinde uygulayabileceği yöntemlerden hastanede uygulanması gereken nöromusküler elektrik stimülasyonlarına kadar geniş spektrumu olan tedavi metodudur. Pilates ve yoga da pelvik tabanı güçlendirmek için hastalara önerilen aktivitelerdir ama maalesef tedavi edicilikten ziyade önleyici aktivitelerdir.
Rahim koruyucu ameliyatlar tercih ediliyor
Rahim sarkması ameliyatları kesisiz, vajinal yolla yapılabileceği gibi karından kapalı yöntemle laparoskopik veya robotik olarak da yapılabilmektedir. Tedavi planlanırken sarkan kompartmanın durumuna, hastanın yaşına, kondisyonuna ve hastanın isteğine göre hepsi bir bütün olarak değerlendirilir. Rahim sarkması durumunda öncelik olarak rahim koruyucu ameliyatlar tercih edilmektedir. Fakat rahimde bir patoloji varlığında rahmin de alınıp kalan dokunun asıldığı ameliyatlar yapılabilmektedir. Sarkan dokuyu asmanın temel esas olduğu bu operasyonlarda ya hastanın kendi dokusundan greft alınıp, organ yerine asılır ya da daha sıklıkla kullanılan mesh denilen sentetik yamalar ile hastanın organı leğen kemiğinin içindeki sağlam dokulara asılmaktadır. Ameliyat planı hastanın şikayetleri ile doğru orantılı olarak organize edilir. Rahim sarkması durumlarında ameliyat kararını ve zamanını belirleyen ana unsur hastanın bu durumdan duyduğu şikayettir.